Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir.


وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْلَا نُزِّلَ عَلَيْهِ الْقُرْآنُ جُمْلَةً وَاحِدَةً كَذَلِكَ لِنُثَبِّتَ بِهِ فُؤَادَكَ وَرَتَّلْنَاهُ تَرْتِيلًا ﴿٣٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâle ellezîne keferû lev lâ nuzzile aleyhi el kur'ânu cumleten vâhideten kezâlike li nusebbite bi-hî fuâde-ke ve rattelnâ-hu tertîlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâle ve dedi
ellezîne keferû kâfir olanlar, kâfirler
lev lâ olsaydı olmaz mıydı, gerekmez miydi, değil miydi?
nuzzile indirildi
aleyhi ona
el kur'ânu Kur'ân
cumleten toplu olarak, bütün olarak
vâhideten bir tek, bir defa
kezâlike böylece, işte bu
li nusebbite tesbit etmemiz, sabitlememiz için
bi-hî onu
fuâde-ke senin idrakin
ve rattelnâ-hu ve onu beyan ettik, yavaş okuduk
tertîlen yavaş yavaş, tertip tertip, kısım kısım tertipleyerek

Ve kâfirler: “Kur’ân ona, bir defada bütün (toplu) olarak indirilmeli değil miydi?” dediler. İşte bu, O’nu (Kur’ân’ı) senin idrakine tesbit etmemiz (sabitlememiz) içindir. Ve O’nu, kısım kısım tertipleyerek beyan ettik (okuduk).

FURKÂN SURESİ 32. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Bir de o kâfirler dediler ki: "Bu Kur’ân ona toptan, bir defada indirilmeli değil miydi?" Halbuki Biz vahiyle senin kalbini pekiştirmek için böyle ara ara indirdik ve onu parça parça okuduk.

Suat Yıldırım