FURKÂN SURESİ 40. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir.
وَلَقَدْ أَتَوْا عَلَى الْقَرْيَةِ الَّتِي أُمْطِرَتْ مَطَرَ السَّوْءِ أَفَلَمْ يَكُونُوا يَرَوْنَهَا بَلْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ نُشُورًا ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lekad
etev
alâ el karyeti
elletî
umtırat
matara
es sev'ı
e fe lem yekûnû
yeravne-hâ
bel
kânû
lâ yercûne
nuşûren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lekad | ve andolsun ki |
etev | geldiler |
alâ el karyeti | kasabaya, ülkeye |
elletî | ki o |
umtırat | yağmur yağdırıldı |
matara | yağmur |
es sev'ı | kötü, fena (felâket) |
e fe lem yekûnû | öyle olmadı mı, hâlâ olmadı mı? |
yeravne-hâ | onu görürler |
bel | hayır |
kânû | oldular, ... idiler |
lâ yercûne | dilemiyorlar, ümit etmiyorlar |
nuşûren | yeniden dirilmek |
Ve andolsun ki onlar, felâket yağmuru yağdırılmış olan kasabaya geldiler. Onu görmediler mi? Hayır, onlar yeniden dirilmeyi ümit etmiyorlardı.
FURKÂN SURESİ 40. Ayeti Harun Yıldırım Meali
(Resûlüm!) Andolsun (bu Mekkeli putperestler), belâ ve felâket yağmuruna tutulmuş olan o beldeye uğramışlardır. Peki onu görmüyorlar mıydı? Hayır, onlar öldükten sonra dirilmeyi ummamaktadırlar.
Harun Yıldırım