Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir.


وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُورًا ﴿٤٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve huve ellezî ceale lekum el leyle libâsen ve en nevme subâten ve ceale en nehâre nuşûren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve huve ve o
ellezî o ki
ceale kıldı, yaptı
lekum sizin için, size
el leyle gece
libâsen elbise, örtü
ve en nevme ve uyku
subâten dinlenme, dinlenme zamanı
ve ceale ve kıldı, yaptı
en nehâre gündüz
nuşûren yayılma (çalışma) zamanı

Ve geceyi, size libas (örtü) yapan ve uykuyu dinlenme zamanı kılan, O’dur. Ve gündüzü (de) yayılma (çalışma) zamanı yaptı.

FURKÂN SURESİ 47. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

O, o (Zât-ı Akdesdir) ki, sizin için geceyi bir örtü ve uykuyu bir rahat ve gündüzü de bir intişar zamanı kıldı.

Ömer Nasuhi Bilmen