Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir.


أَوْ يُلْقَى إِلَيْهِ كَنزٌ أَوْ تَكُونُ لَهُ جَنَّةٌ يَأْكُلُ مِنْهَا وَقَالَ الظَّالِمُونَ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلًا مَّسْحُورًا ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ev yulkâ ileyhi kenzun ev tekûnu lehu cennetun ye'kulu min-hâ ve kâle ez zâlimûne in tettebiûne illâ (in ... illâ) raculen meshûren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ev veya, ... olsa
yulkâ atar, verir
ileyhi ona
kenzun bir hazine
ev veya, ... olsa
tekûnu olur
lehu onun
cennetun cennet, ağaçlı bahçe
ye'kulu yer
min-hâ ondan
ve kâle ve dedi
ez zâlimûne zalimler, zulmedenler
in tettebiûne siz tâbî oluyorsunuz
illâ (in ... illâ) ancak, sadece
raculen bir adam
meshûren sihir yapılmış, büyülenmiş

Veya ona, (gökten) bir hazine atılsaydı (verilseydi) veya ondan (ürünlerinden) yiyeceği bir bahçesi olsaydı. Ve zalimler: “Siz ancak, sihir yapılmış (büyülenmiş) bir adama tâbî oluyorsunuz.” dediler.

FURKÂN SURESİ 8. Ayeti Ali Ünal Meali

“Ya da, (hayatını kazanmak için böyle çarşı pazar dolaşmak zorunda kalmasın diye) kendisine gökten bir hazine atılsaydı veya hazır bir bahçesi olsaydı da yiyeceğini oradan temin etseydi!” O zalimler, (mü’ minlere de,) “Siz, başka değil, gerçekten büyülenmiş bir adamın peşine düşmüşsünüz!” demektedirler.

Ali Ünal