FURKÂN SURESİ 9. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir.
انظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلًا ﴿٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
unzur
keyfe
darabû
leke
el emsâle
fe
dallû
fe
lâ yestetîûne
sebîlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
unzur | bak |
keyfe | nasıl |
darabû | (örnekler) verdi |
leke | sana |
el emsâle | misaller, örnekler |
fe | artık, böylece |
dallû | saptılar, dalâlette kaldılar |
fe | artık, böylece |
lâ yestetîûne | muktedir olamazlar, güçleri yetmez |
sebîlen | sebîl, yol |
Bak! Sana nasıl örnekler verdiler (sana ne kötü şeyler yakıştırdılar). Böylece dalâlette kaldılar. Artık sebîle (Allah’ın yoluna ulaşmaya) güçleri yetmez.
FURKÂN SURESİ 9. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Bak da gör, senin için ne çeşit örnekler getirdi onlar da saptılar doğru yoldan ve artık gerçeğe varmak için hiçbir yol bulamaz onlar.
Abdulbaki Gölpınarlı