FUSSİLET SURESİ 14. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
إِذْ جَاءتْهُمُ الرُّسُلُ مِن بَيْنِ أَيْدِيهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ قَالُوا لَوْ شَاء رَبُّنَا لَأَنزَلَ مَلَائِكَةً فَإِنَّا بِمَا أُرْسِلْتُمْ بِهِ كَافِرُونَ ﴿١٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
iz | ... olduğu zaman |
câet-hum | onlara geldi |
er rusulu | resûller |
min | ...'den |
beyni eydî-him | ellerinin arasında, önlerinde |
ve min | ve ...'den |
halfi-him | onların arkalarında |
ellâ ta'budû | kulluk etmemeniz için |
illâ | ancak, hariç, ...'den başka |
allâhe | Allah |
kâlû | dediler |
lev | şâyet, eğer |
şâe | diledi |
rabbu-nâ | Rabbimiz |
le | mutlaka |
enzele | indirdi |
melâiketen | melekler |
fe | böylece, bu sebeple |
innâ | muhakkak ki biz |
bimâ | şeyi |
ursiltum | slz gönderildiniz |
bihî | onunla |
kâfirûne | kâfirler, inkâr edenler |
Onlara önlerinden ve arkalarından (kendilerinden önce ve sonra) Allah’tan başkasına kul olmamaları için resûller geldiği zaman dediler ki: “Eğer Rabbimiz dileseydi, mutlaka melekleri indirirdi. Bu sebeple gerçekten biz, sizin, kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edenleriz.”
FUSSİLET SURESİ 14. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Âd ve Semûd kavmine, Allah’dan başkasına tapmayın diye, her taraftan peygamberler geldiği vakit, onlar şöyle dediler: “- Eğer Rabbimiz dileseydi, muhakkak melekler indirirdi, (siz ise bizim gibi insanlarsınız, peygamber olamazsınız). Onun için biz sizinle gönderilen şeylere inanmayız.”
Ali Fikri Yavuz