Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.


وَأَمَّا ثَمُودُ فَهَدَيْنَاهُمْ فَاسْتَحَبُّوا الْعَمَى عَلَى الْهُدَى فَأَخَذَتْهُمْ صَاعِقَةُ الْعَذَابِ الْهُونِ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ ﴿١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve emmâ semûdu fe hedeynâ-hum fe istehabbû el amâ alâ el hudâ fe ehazet-hum sâıkatu el azâbi el hûni bimâ kânû yeksibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve emmâ ve fakat, ise, ... olunca
semûdu Semud (kavmi)
fe böylece, ondan sonra
hedeynâ-hum onları hidayete erdirdik
fe böylece, buna rağmen
istehabbû sevdiler, tercih ettiler
el amâ âmâ, kör
alâ karşı
el hudâ hidayet
fe böylece, bu sebeple
ehazet-hum onları yakaladı
sâıkatu şimşek, yıldırım
el azâbi el hûni alçaltıcı azap
bimâ dolayısıyla, sebebiyle
kânû ... oldular
yeksibûne kazanıyorlar

Ve Semud (kavmine) gelince, o zaman onları hidayete erdirdik. Buna rağmen hidayete karşı âmâ olmayı sevdiler (tercih ettiler). Bu sebeple kazanmış olduklarından dolayı onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakaladı.

FUSSİLET SURESİ 17. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Semûd kavmine gelince, onlara da doğru yolu gösterdik. Fakat, körlüğü doğru yola üstün tutup hoşlandılar. Böylece onları, alçaltıcı azabın yıldırımı yakalayıverdi. Kazanmış oldukları yüzünden!..

Sadık Türkmen