FUSSİLET SURESİ 18. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
وَنَجَّيْنَا الَّذِينَ آمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ ﴿١٨﴾
FUSSİLET SURESİ 18. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve necceynâ | ve kurtardık |
ellezîne | onları |
âmenû | âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler |
ve kânû | ve ... oldular, ... idiler |
yettekûne | takva sahibi olurlar |
Ve âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) kurtardık. Ve (böylece) onlar, takva sahibi olmuşlardı.
FUSSİLET SURESİ 18. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
İnananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtardık.
Diyanet İşleri
Ve inananları kurtardık ve onlar, çekinen kişilerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı
İnananları kurtardık. Onlar (Allah'tan) korkuyorlardı.
Adem Uğur
İman edip korunanları kurtardık.
Ahmed Hulusi
İman ederek, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışmaya, günahlardan arınıp, azaptan korunmaya, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmaya, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmaya devam edenleri biz kurtardık.
Ahmet Tekin
İman eden ve sakınanları kurtardık.
Ahmet Varol
İman edenleri ve sakınanları ise kurtardık.
Ali Bulaç
(Peygamberleri Salih’e) iman edib de (küfürden) sakınanları ise kurtardık.
Ali Fikri Yavuz
Inananlari ve Allah'a karsi gelmekten sakinmis olanlari kurtardik. *
Bekir Sadak
İmân edenleri, (Allah'tan) korkup (fenalıklardan) sakınanları kurtardık.
Celal Yıldırım
İnananları ve Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık.
Diyanet İşleri (eski)
İnananları kurtardık. Onlar (Allah'tan) korkuyorlardı.
Diyanet Vakfi
İnananları ve erdemli davrananları ise kurtardık.
Edip Yüksel
İyman edip de korunur olanları ise kurtardık
Elmalılı Hamdi Yazır
İman edip de korunanları ise kurtardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Biz iman edenleri ve kötülükten sakınanları ise kurtardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
İnananları ve Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık.
Seyyid Kutub
İnananları ve sakınanları ise kurtardık.
Gültekin Onan
(İçlerinden) îman edib de (Allahdan) korkanları ise kurtardık.
Hasan Basri Çantay
Îmân edip (günahlardan) sakınmakta olanları ise kurtardık.
Hayrat Neşriyat
İman edip de korkar olanları da kurtardık.
İbni Kesir
Biz, (yalnızca) imana ermiş olan ve Bize karşı sorumluluk bilinci duyanları kurtardık.
Muhammed Esed
Ve imân etmiş ve ittikâda bulunur olmuş olanları ise necâta erdirdik.
Ömer Nasuhi Bilmen
İman edenleri kurtardık. Onlar Allah'tan korkuyorlardı.
Ömer Öngüt
İman edenleri ise, Allah’tan sakınmaları sebebiyle kurtarmıştık.
Şaban Piriş
İman edip de Allah’a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık.
Suat Yıldırım
İnananları ve korunanları kurtardık.
Süleyman Ateş
İman edenleri ve korkup sakınmakta olanları ise kurtardık.
Tefhim-ul Kuran
İman eden ve Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.
Ümit Şimşek
İnananları kurtardık, onlar korunuyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk
Biz yalnızca iman etmiş ve yolunu yordamını Allah'ın kitabıyla bulanları kurtarmış olduk.
Abdullah Parlıyan
İnananları ve Allah'tan sakınanları kurtardık.
Bayraktar Bayraklı
İnananları ve Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanları ise kurtardık.
Cemal Külünkoğlu
İman edenleri ve korkup sakınmakta olanları ise kurtardık.
Kadri Çelik
İman edip, Bize gönülden saygı duyan ve karşı gelmekten, dolayısıyla azabımızdan sakınanları ise kurtardık.
Ali Ünal
İnananları kurtardık. Onlar (Allah'tan) korkuyorlardı.
Harun Yıldırım
Ama Biz, iman eden ve sorumluluk bilinciyle kuşananları kurtardık.
Mustafa İslamoğlu
Iman eden ve korunup sakınmakta olanları kurtardık.
Sadık Türkmen
Kendilerini korumuş olan iman edenleri bu azaptan kurtardık.
İlyas Yorulmaz
Ve âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) kurtardık. Ve (böylece) onlar, takva sahibi olmuşlardı.
İmam İskender Ali Mihr