Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.


فَإِن يَصْبِرُوا فَالنَّارُ مَثْوًى لَّهُمْ وَإِن يَسْتَعْتِبُوا فَمَا هُم مِّنَ الْمُعْتَبِينَ ﴿٢٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe in yasbirû fe en nâru mesven lehum ve in yesta'tibû fe mâ-hum min el mu'tebîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, bu durumda, bundan sonra
in eğer, ise
yasbirû sabrederler
fe artık, bu durumda, bundan sonra
en nâru ateş
mesven kalınacak yer
lehum onlar için
ve in ve eğer
yesta'tibû hoşnut etmek isterler, affedilmek isterler
fe artık, bundan sonra
mâ-hum onlar değillerdir
min ...'den
el mu'tebîne hoşnut olunanlar, affedilenler

Artık sabredebilirlerse artık ateş onların kalacakları yerdir. Ve eğer onlar affedilmek isterlerse, onlar affedilecek olanlardan değillerdir.

FUSSİLET SURESİ 24. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

İmdi sabrederlerse hemen ateş onlar için bir ikametgâhtır ve eğer bir hoşnutluk dilerlerse artık onlar hoşnut olacak kimselerden değildirler.

Ömer Nasuhi Bilmen