FUSSİLET SURESİ 25. Ayeti Ahmet Varol Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
وَقَيَّضْنَا لَهُمْ قُرَنَاء فَزَيَّنُوا لَهُم مَّا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَحَقَّ عَلَيْهِمُ الْقَوْلُ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِم مِّنَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنَّهُمْ كَانُوا خَاسِرِينَ ﴿٢٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kayyadnâ | ve hazırladık, musallat ettik |
lehum | onlara, onlar için |
kuranâe | karinler, yakın arkadaşlar |
fe | böylece, artık |
zeyyenû | süslediler |
lehum | onlara, onlar için |
mâ | şey |
beyne eydî-him | elleri arasında, önlerinde |
ve mâ | ve şey |
halfe-hum | arkalarında |
ve hakka | ve hak oldu, hakettiler |
aleyhim | onlara, onların üzerine |
el kavlu | söz |
fî umemin | ümmetlerde |
kad | ... olmuştu |
halet | gelmiş geçmiş |
min | ...'den |
kabli-him | onlardan önce |
min | ...'den |
el cinni | cinler |
ve el insi | ve insanlar |
inne-hum | muhakkak ki onlar |
kânû | ... oldular |
hâsirîne | hüsrana düşenler (düşmüş olanlar) |
Onlara yakın arkadaşlar musallat ettik. Böylece önlerinde ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) onlara süslediler. Cinlerden ve insanlardan, onlardan önce gelmiş geçmiş ümmetlerinde üzerine (azap) sözü hak oldu. Muhakkak ki onlar, hüsrana düşmüş olanlardır.
FUSSİLET SURESİ 25. Ayeti Ahmet Varol Meali
Biz onlara birtakım yakınlar musallat ettik. Onlar, kendilerine önlerindekini ve arkalarındakini süslü gösterdiler. Kendilerinden önce geçmiş olan cin ve insan toplulukları içinde (uygulanan) söz, onlar için de hak oldu. Çünkü onlar hüsrana uğrayanlardı.
Ahmet Varol