Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.


وَقَيَّضْنَا لَهُمْ قُرَنَاء فَزَيَّنُوا لَهُم مَّا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَحَقَّ عَلَيْهِمُ الْقَوْلُ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِم مِّنَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنَّهُمْ كَانُوا خَاسِرِينَ ﴿٢٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kayyadnâ lehum kuranâe fe zeyyenû lehum beyne eydî-him ve mâ halfe-hum ve hakka aleyhim el kavlu fî umemin kad halet min kabli-him min el cinni ve el insi inne-hum kânû hâsirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kayyadnâ ve hazırladık, musallat ettik
lehum onlara, onlar için
kuranâe karinler, yakın arkadaşlar
fe böylece, artık
zeyyenû süslediler
lehum onlara, onlar için
şey
beyne eydî-him elleri arasında, önlerinde
ve mâ ve şey
halfe-hum arkalarında
ve hakka ve hak oldu, hakettiler
aleyhim onlara, onların üzerine
el kavlu söz
fî umemin ümmetlerde
kad ... olmuştu
halet gelmiş geçmiş
min ...'den
kabli-him onlardan önce
min ...'den
el cinni cinler
ve el insi ve insanlar
inne-hum muhakkak ki onlar
kânû ... oldular
hâsirîne hüsrana düşenler (düşmüş olanlar)

Onlara yakın arkadaşlar musallat ettik. Böylece önlerinde ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) onlara süslediler. Cinlerden ve insanlardan, onlardan önce gelmiş geçmiş ümmetlerinde üzerine (azap) sözü hak oldu. Muhakkak ki onlar, hüsrana düşmüş olanlardır.

FUSSİLET SURESİ 25. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve onlar için birtakım karinleri musallat ettik. Artık onlar için önlerindekini ve arkalarındakini bezemiş oldular ve onların üzerine de kendilerinden evvel gelip geçen cinden ve insden olan ümmetler arasında o (azaba dair) söz hak olmuş oldu. Şüphe yok ki, onlar hüsrâna uğramış kimseler oldular.

Ömer Nasuhi Bilmen