FUSSİLET SURESİ 25. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
وَقَيَّضْنَا لَهُمْ قُرَنَاء فَزَيَّنُوا لَهُم مَّا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَحَقَّ عَلَيْهِمُ الْقَوْلُ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِم مِّنَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنَّهُمْ كَانُوا خَاسِرِينَ ﴿٢٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kayyadnâ
lehum
kuranâe
fe
zeyyenû
lehum
mâ
beyne eydî-him
ve mâ
halfe-hum
ve hakka
aleyhim
el kavlu
fî umemin
kad
halet
min
kabli-him
min
el cinni
ve el insi
inne-hum
kânû
hâsirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kayyadnâ | ve hazırladık, musallat ettik |
lehum | onlara, onlar için |
kuranâe | karinler, yakın arkadaşlar |
fe | böylece, artık |
zeyyenû | süslediler |
lehum | onlara, onlar için |
mâ | şey |
beyne eydî-him | elleri arasında, önlerinde |
ve mâ | ve şey |
halfe-hum | arkalarında |
ve hakka | ve hak oldu, hakettiler |
aleyhim | onlara, onların üzerine |
el kavlu | söz |
fî umemin | ümmetlerde |
kad | ... olmuştu |
halet | gelmiş geçmiş |
min | ...'den |
kabli-him | onlardan önce |
min | ...'den |
el cinni | cinler |
ve el insi | ve insanlar |
inne-hum | muhakkak ki onlar |
kânû | ... oldular |
hâsirîne | hüsrana düşenler (düşmüş olanlar) |
Onlara yakın arkadaşlar musallat ettik. Böylece önlerinde ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) onlara süslediler. Cinlerden ve insanlardan, onlardan önce gelmiş geçmiş ümmetlerinde üzerine (azap) sözü hak oldu. Muhakkak ki onlar, hüsrana düşmüş olanlardır.
FUSSİLET SURESİ 25. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Ve onlara birtakım arkadaşlar iliştiler; önlerindeki ve arkalarındaki şeyleri onlara süslü gösterdiler. Ve üzerlerine kendilerinden önce gelip geçmiş, cin ve insan topluluklarına uygulanan söz hak oldu. Çünkü onlar, zararda olanlar idiler.
Sadık Türkmen