Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.


وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَا تَسْمَعُوا لِهَذَا الْقُرْآنِ وَالْغَوْا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَغْلِبُونَ ﴿٢٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâle ellezîne keferû lâ tesmeû li hâzâ el kur'âni ve ilgav fî-hi lealle-kum taglibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâle ve dedi
ellezîne onlar
keferû inkâr ettiler, kâfir oldular
lâ tesmeû dinlemeyin
li hâzâ bunu
el kur'âni Kur'ân
ve ilgav ve boş konuşun, gürültü yapın
fî-hi onun hakkında, o sırada, o sure içinde
lealle-kum umulur ki böylece siz
taglibûne gâlip olursunuz

Kâfirler: “Bu Kur’ân’ı dinlemeyin, (okuma süresi) içinde gürültü yapın. Umulur ki böylece siz gâlip olursunuz.” dediler.

FUSSİLET SURESİ 26. Ayeti Süleyman Ateş Meali

İnkâr edenler dediler ki: "Bu Kur'ân'ı dinlemeyin, o (okunduğu)nda gürültü edin, (böylece onun anlaşılmasına engel olun), belki ona gâlib gelirsiniz (başka türlü onunla başa çıkmanıza imkân yoktur)."

Süleyman Ateş