Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.


وَمَا يُلَقَّاهَا إِلَّا الَّذِينَ صَبَرُوا وَمَا يُلَقَّاهَا إِلَّا ذُو حَظٍّ عَظِيمٍ ﴿٣٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ yulakkâ-hâ illâ ellezîne saberû ve mâ yulakkâ-hâ illâ hazzın azîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ yulakkâ-hâ ve kavuşturulmaz, ulaştırılmaz
illâ ancak, hariç, ...'den başka
ellezîne onlar
saberû sabrettiler (sabrın sahibi oldular)
ve mâ yulakkâ-hâ ve ona kavuşturulmaz, ulaştırılmaz
illâ ancak, hariç, ...'den başka
sahip
hazzın azîmin hazzül azîm, en büyük haz

Ona (kötülüğü iyilikle karşılama hasletine), sabredenlerden ve hazzul azîm (en büyük haz) sahiplerinden başkası ulaştırılmaz.

FUSSİLET SURESİ 35. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve bunu (böyle bir tavsiyeyi) sabredenlerden başkası telakki edemez ve bunu pek büyük bir nâsip sahibi olandan başkası kabul edip yüklenemez.

Ömer Nasuhi Bilmen