FUSSİLET SURESİ 40. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
إِنَّ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي آيَاتِنَا لَا يَخْفَوْنَ عَلَيْنَا أَفَمَن يُلْقَى فِي النَّارِ خَيْرٌ أَم مَّن يَأْتِي آمِنًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ اعْمَلُوا مَا شِئْتُمْ إِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak ki |
ellezîne | onlar |
yulhidûne | dil uzatırlar, saptırırlar |
fî | içinde, ...'de, hakkında |
âyâti-nâ | âyetlerimiz |
lâ yahfevne | gizli kalmazlar |
aleynâ | bize |
e | mi? |
fe | böylece, yoksa |
men | kim, kimse |
yulkâ | ilka edilir, bırakılır, konur |
fî | içinde, ...'de, hakkında |
en nâri | ateş |
hayrun | hayırlı, daha hayırlı |
em | veya, yoksa ... mı? |
men | kim, kimse |
ye'tî | gelir |
âminen | emin olarak, güvenle |
yevme el kıyâmeti | kıyâmet günü |
i'melû | yapın |
mâ | şey |
şi'tum | dilediniz |
inne-hu | muhakkak ki o |
bi-mâ | şeyle, şeyi |
ta'melûne | yapıyorsunuz |
basîrun | en iyi görendir |
Muhakkak ki, âyetlerimizde saptırma yapanlar, Bize gizli kalmazlar. Kıyâmet günü ateşin içine konulanlar mı yoksa Bize emin olarak gelenler mi hayırlıdır? Dilediğinizi yapın. Muhakkak ki O, yaptıklarınızı en iyi görendir.
FUSSİLET SURESİ 40. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali
Muhakkak ki, âyetlerimiz hakkında haktan (meyledip) sapanlar, bize gizli kalmazlar. O hâlde, ateşin içine atılan mı hayırlıdır, yoksa kıyâmet günü emîn bir hâlde gelen mi? Dilediğinizi yapın! Şübhe yok ki O, yapmakta olduklarınızı hakkıyla görendir.
Hayrat Neşriyat