FUSSİLET SURESİ 45. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ فَاخْتُلِفَ فِيهِ وَلَوْلَا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِن رَّبِّكَ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ وَإِنَّهُمْ لَفِي شَكٍّ مِّنْهُ مُرِيبٍ ﴿٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lekad | ve andolsun ki |
âteynâ | biz verdik |
mûsâ | Musa |
el kitâbe | kitap |
fe | fakat |
ihtulife | ihtilâf ettiler, anlaşmazlığa düştüler |
fî-hi | onda, onun hakkında |
ve lev lâ | ve olmasaydı |
kelimetun | söz |
sebekat | geçti |
min | ...'den |
rabbi-ke | senin Rabbin |
le | elbette, mutlaka |
kudiye | yerine getirildi, bitirildi, hüküm verildi (verilirdi) |
beyne-hum | onların arasında |
ve inne-hum | ve muhakkak ki onlar |
le | elbette, mutlaka |
fî | içinde |
şekkin | şek, şüphe |
min-hu | ondan |
murîbin | şüphe içinde olan |
Ve andolsun ki Musa (A.S)’a kitap verdik. Fakat onun hakkında ihtilâf ettiler. Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, onların arasında (hemen) hüküm verilirdi. Ve muhakkak ki onlar, ondan mutlaka şek ve şüphe içinde olanlardır.
FUSSİLET SURESİ 45. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Andolsun biz Musa'ya da kitap verdik de, o kitap üzerinde ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden gelen bir buyruk bulunmamış olsaydı, herşey onlar arasında başından kararlaştırılmış olurdu veya Rabbinden verilmiş bir söz olmasaydı aralarında derhal hükmedilir ve işleri bitirilirdi. Aslında Allah'tan gelen kitaplara inanmayanlar, O'nun uyarı ve öğütleri hakkında şüpheye varan bir tereddüd içindedirler.
Abdullah Parlıyan