FUSSİLET SURESİ 47. Ayeti İbni Kesir Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
إِلَيْهِ يُرَدُّ عِلْمُ السَّاعَةِ وَمَا تَخْرُجُ مِن ثَمَرَاتٍ مِّنْ أَكْمَامِهَا وَمَا تَحْمِلُ مِنْ أُنثَى وَلَا تَضَعُ إِلَّا بِعِلْمِهِ وَيَوْمَ يُنَادِيهِمْ أَيْنَ شُرَكَائِي قَالُوا آذَنَّاكَ مَا مِنَّا مِن شَهِيدٍ ﴿٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ileyhi | ona |
yuraddu | döndürülür, reddedilir |
ilmu es sâati | o saatin ilmi |
ve mâ tahrucu | ve çıkmaz |
min | ...'den |
semerâtin | ürünler, meyveler |
min | ...'den |
ekmâmi-hâ | onun tomurcukları |
ve mâ tahmilu | ve taşımaz, hamile kalmaz |
min unsâ | (kadınlardan) bir kadın |
ve lâ tedau | ve koyamaz, doğuramaz |
illâ | ...'den başka, hariç, olmaksızın, olmadan |
bi ilmi-hi | onun ilmi ile |
ve yevme | ve gün |
yunâdî-him | onlara seslenilir |
eyne | nerede |
şurakâî | benim ortaklarım |
kâlû | dediler |
âzennâ-ke | sana bildirdik, arz ettik
(ezene: izin verdi) (âzene: ilân etti, bildirdi) |
mâ | yok |
min-nâ | bizden |
min şehîdin | bir şahit |
O saatin (kıyâmetin) ilmi O’na döndürülür (O’na aittir). O’nun ilmi olmadan, hiçbir meyve, tomurcuğundan çıkmaz. Hiçbir kadın, hamile kalmaz ve doğum yapamaz. Onlara “Benim ortaklarım nerede?” diye seslenileceği gün “Sana arzettik, bizden bir şahit yoktur.” dediler (derler).
FUSSİLET SURESİ 47. Ayeti İbni Kesir Meali
Kıyamet saatının bilgisi, ancak O'na aittir. O'nun ilmi olmadıkça hiç bir meyve tomurcuklarından çıkmaz. Hiç bir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara: Nerede Benim ortaklarım? diye seslendiği gün derler ki: Bizden hiç bir şahid olmadığını Sana arzederiz.
İbni Kesir