Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.


وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَدْعُونَ مِن قَبْلُ وَظَنُّوا مَا لَهُم مِّن مَّحِيصٍ ﴿٤٨﴾


FUSSİLET SURESİ 48. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve dalle an-hum kânû yed'ûne min kablu ve zannû lehum min mahîsın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve dalle ve saptı, uzaklaşıp gitti
an-hum onlardan
şey
kânû ... oldular
yed'ûne tapıyorlar
min kablu önceden, daha önce
ve zannû ve kuvvetle zannettiler (anladılar)
yok, olmaz
lehum onlar için
min mahîsın kaçacak bir yer

Ve daha önce tapmış oldukları şeyler, onlardan uzaklaşıp gittiler (giderler). Ve onlar için kaçacak bir yer olmadığını anladılar.

FUSSİLET SURESİ 48. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Daha önce yalvardıkları (tanrılar) onları yüzüstü bırakıp uzaklaşmıştır. Kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.

Diyanet İşleri

Ve önceden çağırdıkları putlar, gözlerinden kaybolup gitmiştir ve onlar, kaçıp sığınacakları bir yerleri olmadığını da iyiden iyiye anlamışlardır.

Abdulbaki Gölpınarlı

Böylece önceden yalvarıp durdukları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.

Adem Uğur

Daha önce lafını ettikleri şeyler onlardan kaybolup gitti ve kendileri için bir kaçış yeri bulunmadığını da fark ettiler!

Ahmed Hulusi

Onların önceden taptıkları, yalvardıkları şeyler kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur. Onlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını da anlamışlardır.

Ahmet Tekin

Daha önce ibadet etmekte oldukları onlardan kaybolur ve kendileri için hiçbir sığınılacak yer olmadığını anlarlar.

Ahmet Varol

Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.

Ali Bulaç

Önceden ibadet edib durdukları putlar, kendilerinden kaybolup gideceklerdir; ve onlar kendilerine hiç bir kaçamak kalmadığını anlıyacaklardır.

Ali Fikri Yavuz

Onceden yalvarip durduklari seyler onlardan uzaklasmistir. Kendilerinin kacacak yerleri olmadigini anlamislardir.

Bekir Sadak

Daha önce taptıkları tanrılar, onlardan uzaklaşıp gözlerinden kaybolmuşlar ve onlar da kendilerine hiçbir kaçacak yer bulunmadığını anlamışlardır.

Celal Yıldırım

Önceden yalvarıp durdukları şeyler onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.

Diyanet İşleri (eski)

Böylece önceden yalvarıp durdukları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.

Diyanet Vakfi

Daha önce yardım için çağırdıkları (dine ortak koştukları kişiler) onlardan uzaklaşmıştır. Artık kaçacak bir yerleri olmadığını anlarlar.

Edip Yüksel

Önceden tapıp durdukları şeyler onlardan gayb olup gitmişler ve onlar kendilerine hiçbir kaçamak kalmadığını anlamışlardır.

Elmalılı Hamdi Yazır

Önceden tapıp durdukları şeyler onlardan kaybolup gitmişler ve onlar kendileri için kaçacak bir yer kalmadığını anlamışlardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Önceden tapmakta oldukları şeyler, kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur. Onlar da kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Önceden yalvarıp durdukları tanrıları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerlerinin olmadığını anlamışlardır.

Seyyid Kutub

Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.

Gültekin Onan

Önceden tapdıkları nesneler onlardan uzaklaşıb gaaib olmuşdur (olacakdır). Onlar kendilerine (azâbdan) kaç (ıb kurtul) acak hiçbir yer olmadığını anlamışlardır (anlayacaklardır).

Hasan Basri Çantay

Daha önce (kendisine) yalvarmakta oldukları şeyler ise, onlardan kaybolmuş ve kendileri için kaçacak bir yer bulunmadığını anlamışlardır.

Hayrat Neşriyat

Önceden taptıkları şeyler onlardan uzaklaşıp gitmiştir. Ve kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.

İbni Kesir

Böylece, onların önceden yalvarıp durdukları bütün güçler, kendilerini terk etmiş olacak ve kendileri için bir kaçış imkanı olmadığını kesinlikle öğreneceklerdir.

Muhammed Esed

Ve onlardan evvelce tapıp, durdukları şeyler gaib oluvermişlerdir ve kendileri için sığınılacak yer olmadığını anlamışlardır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Daha önce taptıkları şeyler onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur ve kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.

Ömer Öngüt

Daha önce ibadet ettikleri şeyler onlardan kaybolup gitmiştir. Bir kaçış yolu olmadığını anlamışlardır.

Şaban Piriş

Böylece daha önce ibadet ettikleri putlar kendilerini terk eder, müşrikler de kaçacak yer kalmadığını anlarlar.

Suat Yıldırım

Önceden yalvarıp durdukları şeyler, onlardan sapıp gitmiş ve onlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.

Süleyman Ateş

Önceden kendilerine taptıkları (bu gün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.

Tefhim-ul Kuran

Daha önce yakardıkları şeyler onları öylece bırakıp kaybolmuş; onlar da sığınacak bir yerleri olmadığını anlamışlardır.

Ümit Şimşek

Daha önce yakarıp durdukları, onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur. Kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.

Yaşar Nuri Öztürk

Böylece onların önceden ilahlaştırıp yalvardıkları bütün güçler, kendilerini terk etmiş olacak ve kendileri için de, kaçacak bir yer olmadığını anlamış olacaklardır.

Abdullah Parlıyan

Daha önce taptıkları tanrılar uzaklaşıp kaybolacaktır. Sığınacak hiçbir yerleri olmadığını anlayacaklardır.

Bayraktar Bayraklı

Böylece daha önceden kulluk ettikleri putlar kendilerini terk eder, müşrikler de kaçacak yer kalmadığını anlarlar.

Cemal Külünkoğlu

Önceden kendilerine taptıkları, (o gün) onlardan kaybolup gider ve onlar kaçacak hiç bir yerleri olmadığını anlamış olurlar.

Kadri Çelik

Önceden (dünyada iken) ilâhlaştırıp kendilerine yalvardıkları varlıklar, onları bırakıp kayboluvermişlerdir. Kaçıp kurtulma imkânlarının olmadığını da artık anlamışlardır.

Ali Ünal

Böylece önceden yalvarıp durdukları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.

Harun Yıldırım

Artık onların daha önceden yalvarıp yakardıkları şeyler kendilerini yalnız bırakmıştır: kendileri için kaçacak bir yer olmadığına iyice kanaat getirirler.

Mustafa İslamoğlu

Önceden yalvarıp durdukları şeyler, kendilerinden sapıp gitmişlerdir. Kendileri için kaçıp kurtulacak bir yer olmadığını anlamışlardır!

Sadık Türkmen

Daha önce dünyada iken yalvardıkları ve ilah zannettikleri ortadan kayboldular. Artık onların, bugün kaçacak hiçbir yerleri yoktur.

İlyas Yorulmaz

Ve daha önce tapmış oldukları şeyler, onlardan uzaklaşıp gittiler (giderler). Ve onlar için kaçacak bir yer olmadığını anladılar.

İmam İskender Ali Mihr