Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.


وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَدْعُونَ مِن قَبْلُ وَظَنُّوا مَا لَهُم مِّن مَّحِيصٍ ﴿٤٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve dalle an-hum kânû yed'ûne min kablu ve zannû lehum min mahîsın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve dalle ve saptı, uzaklaşıp gitti
an-hum onlardan
şey
kânû ... oldular
yed'ûne tapıyorlar
min kablu önceden, daha önce
ve zannû ve kuvvetle zannettiler (anladılar)
yok, olmaz
lehum onlar için
min mahîsın kaçacak bir yer

Ve daha önce tapmış oldukları şeyler, onlardan uzaklaşıp gittiler (giderler). Ve onlar için kaçacak bir yer olmadığını anladılar.

FUSSİLET SURESİ 48. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Önceden yalvarıp durdukları tanrıları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerlerinin olmadığını anlamışlardır.

Seyyid Kutub