FUSSİLET SURESİ 49. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
لَا يَسْأَمُ الْإِنسَانُ مِن دُعَاء الْخَيْرِ وَإِن مَّسَّهُ الشَّرُّ فَيَؤُوسٌ قَنُوطٌ ﴿٤٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
lâ yes'emu
el insânu
min duâi
el hayri
ve in
messe-hu
eş şerru
fe yeûsun
kanûtun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lâ yes'emu | bıkmaz, usanmaz |
el insânu | insan |
min duâi | duadan, istekten |
el hayri | hayır |
ve in | ve şâyet, eğer |
messe-hu | ona dokundu |
eş şerru | şer, kötülük |
fe yeûsun | o zaman yeise kapılır, üzülür |
kanûtun | ümitsiz olur |
İnsan, hayır duasından (istemekten) usanmaz. Eğer ona şer dokunursa, o zaman yeise kapılır ve ümitsiz olur.
FUSSİLET SURESİ 49. Ayeti Celal Yıldırım Meali
İnsan, hayır ve iyilik istemekten usanmaz. Ama kendisine kötülük dokununca ümitsizliğe düşer de ye'se kapılır.
Celal Yıldırım