Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.


وَقَالُوا قُلُوبُنَا فِي أَكِنَّةٍ مِّمَّا تَدْعُونَا إِلَيْهِ وَفِي آذَانِنَا وَقْرٌ وَمِن بَيْنِنَا وَبَيْنِكَ حِجَابٌ فَاعْمَلْ إِنَّنَا عَامِلُونَ ﴿٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâlû kulûbu-nâ ekinnetin mimmâ (min mâ) ted'û-nâ ileyhi ve âzâni-nâ vakrun ve min beyni-nâ ve beyni-ke hicâbun fa'mel (fe ı'mel) inne-nâ âmilûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâlû ve dediler
kulûbu-nâ bizim kalplerimiz
de var
ekinnetin ekinnet, idrak etmeyi önleyen sistem
mimmâ (min mâ) o şeyden
ted'û-nâ bizi davet ediyorsun
ileyhi ona
ve ve
içinde, ...'da
âzâni-nâ bizim kulaklarımız
vakrun vakra, işitmeyi önleyen sistem
ve min ve ...'den
beyni-nâ ve beyni-ke seninle bizim aramızda
hicâbun bir perde
fa'mel (fe ı'mel) artık yap
inne-nâ muhakkak ki biz
âmilûne yapanlarız, yapacak olanlarız

Ve dediler ki: “Bizi kendisine davet ettiğin şeye karşı, kalplerimizde (idrak etmeyi önleyen) ekinnet, kulaklarımızda (işitmeyi engelleyen) vakra ve seninle bizim aramızda bir perde var. Artık (sen dilediğini) yap! Muhakkak ki biz de dilediğimizi yapacak olanlarız.”

FUSSİLET SURESİ 5. Ayeti Bekir Sadak Meali

(2-5) Bu Kitap, merhametli olan Allah katindan indirilmedir; bilen bir millet icin mujdeci ve uyarici olmak uzere arabca okunarak, ayetleri uzun uzun aciklanmistir. Ama insanlarin cogu yuz cevirmistir, onlar isitmezler de: «Bizi cagirdigin seye karsi kalblerimiz kapalidir, kulaklarimizda agirlik, bizimle senin aranda anlasmamiza engel vardir; istedigini yap, biz de yapacagiz» derler.

Bekir Sadak