HACC SURESİ 36. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Âyetlerinin çoğu Mekke’de, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir. 78 âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.
وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُم مِّن شَعَائِرِ اللَّهِ لَكُمْ فِيهَا خَيْرٌ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا صَوَافَّ فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ كَذَلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ﴿٣٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve el budne | Bedeneler, deve ve sığır cinsi hayvanlar |
cealnâ-hâ | onu kıldık |
lekum | sizin için |
min şeâiri allâhi | Allah'ın şiarından (emirlerinden, farzlarından) |
lekum | sizin için (vardır) |
fî-hâ | onda |
hayrun | hayırlıdır |
fezkurûsmallâhi | öyleyse, artık Allah'ın adını zikredin |
aleyhâ | onun üzerine |
savâffe | saf halinde duranlar |
fe | artık, o zaman, öyleyse |
izâ vecebet | düştüğü zaman |
cunûbu-hâ | yanları üzerine |
fe | artık, o zaman, öyleyse |
kulû | yiyiniz |
min-hâ | ondan |
ve at'ımû | ve doyurun, yedirin |
el kânia | kanaatkâr olan, istemeyen |
ve el mu'terra | ve isteyen |
kezâlike | işte böyle, böylece |
sahharnâ-hâ | onu musahhar kıldık, ona boyun eğdirdik |
lekum | sizin için, size |
lealle-kum | umulur ki böylece siz |
teşkurûne | şükredersiniz |
Bedeneleri (deve ve sığır cinsi hayvanları), sizin için Allah’ın şiarlarından (emirlerinden, farzlarından) kıldık. Onda (onların kurban edilmesinde) sizin için hayır vardır. Onların (kurbanlarının) üzerine saf dururken (ayaktayken tekbir getirin), (kurban kesilirken) Allah’ın İsmi’ni zikredin (besmele ile kesin). Yanları üzerine düşünce (kesilince), artık ondan yeyin ve isteyeni de istemeyeni de doyurun. İşte böylece onu, size musahhar kıldık (boyun eğdirdik). Umulur ki, böylece siz şükredersiniz.
HACC SURESİ 36. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Büyük baş hayvanların kurban edilmelerine gelince, biz bunu sizin için, Allah tarafından konulmuş, dininizin alamet ve sembollerinden biri olarak öngördük ki, bunlarda sizin için nice yararlar vardır. Öyleyse artık onlar kurban edilmek üzere sıraya dizildiklerinde veya develer ayakta oldukları halde onların üzerine Allah'ın adını anarak kesin. Cansız olarak yere serildiklerinde, onların etinden kendiniz de yiyin; ihtiyacını gizleyen ve istemek zorunda kalan fakiri de onunla doyurun. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize sunduk.
Abdullah Parlıyan