Âyetlerinin çoğu Mekke’de, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir. 78 âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.


وَأَصْحَابُ مَدْيَنَ وَكُذِّبَ مُوسَى فَأَمْلَيْتُ لِلْكَافِرِينَ ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ ﴿٤٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ashâbu medyene ve kuzzibe mûsâ fe emleytu li el kâfirîne summe ehaztu-hum fe keyfe kane nekîri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ashâbu medyene ve Medyen halkı
ve kuzzibe ve yalanlandı
mûsâ Musa
fe emleytu o zaman mühlet verdim
li el kâfirîne inkâr edenlere, kâfirlere
summe sonra
ehaztu-hum onları aldım, yakaladım
fe o zaman, artık, böylece
keyfe kane nasıl oldu
nekîri cezalandırmam

Ve Medyen halkı da (yalanladı) ve Musa (A.S) da yalanlandı. Fakat kâfirlere, mühlet (zaman) verdim. Sonra (da) onları aldım. O zaman benim cezalandırmam nasıl oldu?

HACC SURESİ 44. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(42-44) Eğer onlar seni yalancı sayıyorlarsa sen bil ki onlardan önce Nuh, Âd ve Semûd halkı da, İbrâhim’in halkı da, Lut’un halkı da, Medyen ahalisi de resulleri yalanlamışlardı. Mûsâ da yalancı sayılmıştı. Ben de şöyle yaptım: Her seferinde inkârcılara mühlet verdim. Sonra da tuttuğum gibi işlerini bitirdim. Onların inkârına mukabil nasıl olurmuş Benim inkârım, cümle âlem görüp bildi!

Suat Yıldırım