Âyetlerinin çoğu Mekke’de, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir. 78 âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.


أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا أَوْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِن تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ ﴿٤٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e fe lem yesîrû fî el ardı fe tekûne lehum kulûbun ya'kılûne bi-hâ ev âzânun yesmeûne bi-hâ fe inne-hâ lâ ta'mâ el ebsâru ve lâkin ta'mâ el kulûbu elletî fî es sudûri (es sadru)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e fe lem yesîrû dolaşmadılar mı (dolaşmıyorlar mı, gezmiyorlar mı)
fî el ardı yeryüzünde
fe tekûne o zaman, böylece olsun
lehum onların
kulûbun kalpler
ya'kılûne akıl ederler
bi-hâ onunla
ev veya
âzânun kulaklar
yesmeûne işitirler
bi-hâ onunla
fe inne-hâ fakat o
lâ ta'mâ âmâ (kör) değildir
el ebsâru gözler
ve lâkin ve lâkin, fakat
ta'mâ âmâ olur, kör olur
el kulûbu kalpler
elletî o ki
fî es sudûri (es sadru) sinelerde, göğüslerde (göğüs)

Onlar, yeryüzünde dolaşmadılar mı ki onların, onunla akıl ettikleri kalpleri ve onunla işittikleri kulakları olsun. Fakat baş gözleri kör olmaz. Lâkin sinelerdeki kalpler kör olur.

HACC SURESİ 46. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Sana karşı çıkanlar, hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı, onların başına gelenleri görerek, düşünebilen kalpleri ve işitebilen kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, onlarda kör olan gözler değil, kör olan göğüslerdeki kalplerdir. Yani asıl felaket, kalp gözünün kör olmasıdır. Çünkü insana gerçekleri gösterecek olan odur.

Abdullah Parlıyan