HACC SURESİ 46. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Âyetlerinin çoğu Mekke’de, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir. 78 âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.
أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا أَوْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِن تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ ﴿٤٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
e fe lem yesîrû
fî el ardı
fe tekûne
lehum
kulûbun
ya'kılûne
bi-hâ
ev
âzânun
yesmeûne
bi-hâ
fe inne-hâ
lâ ta'mâ
el ebsâru
ve lâkin
ta'mâ
el kulûbu
elletî
fî es sudûri (es sadru)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e fe lem yesîrû | dolaşmadılar mı (dolaşmıyorlar mı, gezmiyorlar mı) |
fî el ardı | yeryüzünde |
fe tekûne | o zaman, böylece olsun |
lehum | onların |
kulûbun | kalpler |
ya'kılûne | akıl ederler |
bi-hâ | onunla |
ev | veya |
âzânun | kulaklar |
yesmeûne | işitirler |
bi-hâ | onunla |
fe inne-hâ | fakat o |
lâ ta'mâ | âmâ (kör) değildir |
el ebsâru | gözler |
ve lâkin | ve lâkin, fakat |
ta'mâ | âmâ olur, kör olur |
el kulûbu | kalpler |
elletî | o ki |
fî es sudûri (es sadru) | sinelerde, göğüslerde (göğüs) |
Onlar, yeryüzünde dolaşmadılar mı ki onların, onunla akıl ettikleri kalpleri ve onunla işittikleri kulakları olsun. Fakat baş gözleri kör olmaz. Lâkin sinelerdeki kalpler kör olur.
HACC SURESİ 46. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Sana karşı çıkanlar, hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı, onların başına gelenleri görerek, düşünebilen kalpleri ve işitebilen kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, onlarda kör olan gözler değil, kör olan göğüslerdeki kalplerdir. Yani asıl felaket, kalp gözünün kör olmasıdır. Çünkü insana gerçekleri gösterecek olan odur.
Abdullah Parlıyan