Âyetlerinin çoğu Mekke’de, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir. 78 âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.


يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِن كُنتُمْ فِي رَيْبٍ مِّنَ الْبَعْثِ فَإِنَّا خَلَقْنَاكُم مِّن تُرَابٍ ثُمَّ مِن نُّطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ مِن مُّضْغَةٍ مُّخَلَّقَةٍ وَغَيْرِ مُخَلَّقَةٍ لِّنُبَيِّنَ لَكُمْ وَنُقِرُّ فِي الْأَرْحَامِ مَا نَشَاء إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى ثُمَّ نُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُوا أَشُدَّكُمْ وَمِنكُم مَّن يُتَوَفَّى وَمِنكُم مَّن يُرَدُّ إِلَى أَرْذَلِ الْعُمُرِ لِكَيْلَا يَعْلَمَ مِن بَعْدِ عِلْمٍ شَيْئًا وَتَرَى الْأَرْضَ هَامِدَةً فَإِذَا أَنزَلْنَا عَلَيْهَا الْمَاء اهْتَزَّتْ وَرَبَتْ وَأَنبَتَتْ مِن كُلِّ زَوْجٍ بَهِيجٍ ﴿٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yâ eyyuhâ en nâsu in kuntum raybin min el ba'si fe innâ halaknâ-kum min turâbin summe min nutfetin summe min alakatin summe min mudgatin muhallekatin ve gayri muhallekatin li nubeyyine lekum ve nukırru
(karre)
(ekarri)
fî el erhâmi mâ neşâu ilâ ecelin musemmen summe nuhricu-kum tıflen summe li teblugû eşudde-kum ve min-kum men yuteveffâ ve min-kum men yuraddu ilâ erzeli el umuri li keylâ ya'leme min ba'di ilmin şey'an ve terâ el arda hâmideten fe izâ enzelnâ aleyhâ el mâe ihtezzet ve rabet ve enbetet min kulli zevcin behîcin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yâ eyyuhâ en nâsu ey insanlar
in kuntum eğer siz ... iseniz
içinde
raybin şüphe
min el ba'si beas edilmekten, tekrar diriltilmekten
fe o zaman, oysa
innâ şüphesiz biz, muhakkak ki biz
halaknâ-kum sizi biz yarattık
min turâbin topraktan
summe sonra
min nutfetin nutfeden, bir damla sudan
summe sonra
min alakatin alakadan (bir noktadan asılı duran şeyden), (rahim cidarına(duvarına) bir noktadan asılı (bağlı) duran embriyodan)
summe sonra
min mudgatin bir çiğnemlik et görüntüsündeki ceninden
muhallekatin halkedilmiş, yaradılışı şekillendirilmiş
ve gayri muhallekatin ve yaradılışı tamamlanmamış, şekillendirilmemiş
li nubeyyine beyan etmemiz için, beyan edelim, açıklayalım diye
lekum size
ve nukırru
(karre)
(ekarri)
ve durdururuz, tutarız
: (yerleşti, karar kıldı, durdu)
: (ikrar ettirdi, durdurdu)
fî el erhâmi rahîmlerde
mâ neşâu dilediğimiz şeyi
ilâ ecelin bir süreye kadar
musemmen belirlenmiş (isimlendirilmiş)
summe sonra
nuhricu-kum sizi çıkarırız
tıflen çocuk (bebek) olarak
summe sonra
li teblugû erişmeniz için, ulaşmanız için, ulaşmak üzere
eşudde-kum sizin en kuvvetli (erginlik) çağınız
ve min-kum men ve sizden bir kısmınız
yuteveffâ vefat ettirilir
ve min-kum men ve sizden bir kısmınız
yuraddu geri döndürülür
ilâ erzeli el umuri ömrünün en rezil çağına, ihtiyarlık çağına
li keylâ ya'leme bilmemesi için, (bir şey) bilemez hale gelsin diye
min ba'di ilmin ilimden sonra
şey'an bir şey
ve terâ el arda ve arzı (yeryüzünü) görürsün
hâmideten kurumuş olarak, kurumuş
fe böylece, fakat
izâ olduğu zaman
enzelnâ indirdik
aleyhâ onun üzerine, ona
el mâe su
ihtezzet hareketlendi (hareketlenir)
ve rabet ve kabardı (hacmi arttı) (kabarır)
ve enbetet ve (bitki) yetiştirdi (yetiştirir)
min kulli hepsinden (bütün çeşitlerden)
zevcin çift
behîcin güzel

Ey insanlar! Eğer beas edilmekten (tekrar diriltilmekten) şüphe içinde iseniz... Oysa muhakkak ki Biz sizi, size beyan edelim (açıklayalım) diye (önce) topraktan (inorganik ve organik maddelerden), sonra bir nutfeden (bir damladan), sonra bir alakadan (rahim duvarına bir noktadan bağlı duran embriyodan), sonra şekillendirilmiş ve şekillendirilmemiş (bir çiğnemlik et görünümünde) mudgadan yarattık. Ve (sizi), dilediğimiz süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi, ergenlik çağına ulaşmak üzere bebek olarak çıkarırız. Ve sizden bir kısmınız vefat ettirilir. Ve sizden bir kısmınız, sonradan ilimden bir şey bilemez hale gelsin diye ömrünün ihtiyarlık çağına döndürülür. Ve arzı (yeryüzünü) kurumuş görürsün. Fakat ona su indirdiğimiz zaman hareketlenir ve kabarır ve bütün güzel çiftlerden bitkiler yetiştirir.

HACC SURESİ 5. Ayeti Ali Bulaç Meali

Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkca göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiç bir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir.

Ali Bulaç