HACC SURESİ 54. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Âyetlerinin çoğu Mekke’de, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir. 78 âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.
وَلِيَعْلَمَ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَيُؤْمِنُوا بِهِ فَتُخْبِتَ لَهُ قُلُوبُهُمْ وَإِنَّ اللَّهَ لَهَادِ الَّذِينَ آمَنُوا إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ ﴿٥٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve li ya'leme
ellezîne
ûtû el ilme
ennehu
el hakku
min rabbi-ke
fe yu'minû
bihî
fe tuhbite
(ahbete) lehu kulûbu-hum ve innallâhe (inne allâhe) le hâdi ellezîne âmenû ilâ sırâtın mustakîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(ahbete) lehu kulûbu-hum ve innallâhe (inne allâhe) le hâdi ellezîne âmenû ilâ sırâtın mustakîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve li ya'leme | ve bilmeleri için |
ellezîne | o kimseler, onlar |
ûtû el ilme | ilim verildi |
ennehu | onun olduğu |
el hakku | hak |
min rabbi-ke | senin Rabbinden |
fe yu'minû | böylece îmân ederler |
bihî | ona |
fe tuhbite
(ahbete) |
böylece ihbat koyar
: (ihbat koydu) |
lehu | ona |
kulûbu-hum | onların kalpleri |
ve innallâhe (inne allâhe) | ve muhakkak ki Allah |
le | elbette, mutlaka |
hâdi | hidayete erdiren |
ellezîne âmenû | âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler |
ilâ sırâtın mustakîmin | Sıratı Mustakîm'e (Allah'a ulaştıran yola) |
Ve kendilerine ilim verilenlerin, onun (irşad makamının, Velî Resûl'ün, Nebî Resûl'ün) söylediklerinin Rabbinden bir hak olduğunu bilmeleri, O'na îmân etmeleri, onların kalplerinin O'nu (Allah'ı) idrak etmesi (kalplerinden ekinnetin alınıp yerine ihbat sistemi konarak kalplerin mutmain olması) içindir. Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka Sıratı Mustakîm'e hidayet edendir.
HACC SURESİ 54. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Ve kendilerine ilim verilmiş olanlar da o(Kur'â)nın, Rabbinden (gelen) gerçek olduğunu bilsinler de ona inansınlar; böylece kalbleri ona saygı duysun. Şüphesiz Allâh, inananları mutlaka doğru yola iletir.
Süleyman Ateş