Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Hadîd” kelimesinden almıştır. Hadîd, demir demektir.


وَمَا لَكُمْ أَلَّا تُنفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلِلَّهِ مِيرَاثُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَا يَسْتَوِي مِنكُم مَّنْ أَنفَقَ مِن قَبْلِ الْفَتْحِ وَقَاتَلَ أُوْلَئِكَ أَعْظَمُ دَرَجَةً مِّنَ الَّذِينَ أَنفَقُوا مِن بَعْدُ وَقَاتَلُوا وَكُلًّا وَعَدَ اللَّهُ الْحُسْنَى وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ ﴿١٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ lekum ellâ tunfikû fî sebîli allâhi ve li allâhi mîrâsu es semâvâti ve el ardı lâ yestevî min-kum men enfeka min kabli el fethi ve kâtele ulâike a'zamu dereceten min ellezîne enfekû min ba'du ve kâtelû ve kullen vaade allahu el husnâ ve allahu bi-mâ ta'melûne habîrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ lekum ve ne (oluyor)
ellâ tunfikû infâk etmiyorsunuz
fî sebîli allâhi Allah'ın yolunda
ve li allâhi ve Allah'ındır
mîrâsu miras
es semâvâti semalar, gökler
ve el ardı ve arz, yer
lâ yestevî müsavi olmaz, bir olmaz
min-kum sizden
men kim
enfeka infâk etti
min kabli önceden, önce
el fethi fetih
ve kâtele ve savaştı
ulâike işte onlar
a'zamu en büyük, yüksek, azamî
dereceten derece vardır
min ellezîne o kimselerden, onlardan
enfekû infâk ettiler
min ba'du sonradan, sonra
ve kâtelû ve savaştılar
ve kullen ve hepsi
vaade vaadetti
allahu Allah
el husnâ en güzel güzellikler, Allah'ın Zat'ı ve cennetler
ve allahu ve Allah
bi-mâ şeyleri
ta'melûne yapıyorsunuz
habîrun haberdar olandır

Ve size ne oluyor ki, Allah’ın yolunda infâk etmiyorsunuz? Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten önce infâk eden ve savaşanlar, işte onlar, daha sonra (fetihten sonra) infâk eden ve savaşanlarla bir değildir, onlardan daha yüksek (azamî) derece sahibidirler. Ve Allah, hepsine hüsna’yı vaadetti. Ve Allah, yaptıklarınızdan en iyi haberdar olandır.

HADÎD SURESİ 10. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve sizin için ne vardır ki, Allah yolunda infakta bulunmayasınız? Ve göklerin ve yerin mirası Allah içindir. Sizden kable'l-feth infak eden ve mukatelede bulunanlar ki, onlar dereceten pek büyüktürler. Bilâhare infak eden ve mukatelede bulunanlar ile müsavî olmazlar. Maamafih Allah Teâlâ hepsine de pek güzel mükâfaat vaadetmiştir ve Allah Teâlâ yapar olduğunuzdan haberdardır.

Ömer Nasuhi Bilmen