Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Hadîd” kelimesinden almıştır. Hadîd, demir demektir.


أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَن تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ وَلَا يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِن قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الْأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ ﴿١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem ye'ni li ellezîne âmenû en tahşea kulûbu-hum li zikri allâhi ve nezele min el hakki ve lâ yekûnû ke ellezîne ûtû el kitâbe min kablu fe tâle aleyhim el emedu fe kaset kulûbu-hum ve kesîrun min-hum fâsikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lem ye'ni gelmedi mi?
li ellezîne o kimseler için, onlar için, ... olanlar için
âmenû îmân ettiler, âmenû oldular
en tahşea huşûya ulaşmak, huşû duymak
kulûbu-hum onların kalpleri
li zikri allâhi Allah'ın zikri için
ve ve
şey
nezele indirdi
min el hakki Hakk'tan
ve lâ yekûnû ve olmayın
ke ellezîne onlar gibi
ûtû verildi
el kitâbe kitap
min kablu daha önceden, daha önce
fe artık, böylece
tâle geçti
aleyhim onların üzerinde
el emedu uzun zaman
fe artık, böylece
kaset katılaştı
kulûbu-hum onların kalpleri
ve kesîrun ve çok, çoğu
min-hum onlardan
fâsikûne fasıklar, fıska düşenler, hidayete erdikten sonra tekrar dalâlete düşenler

Allah’ın zikri ile ve Hakk’tan inen şeyle (Allah’ın nurları ile), âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) kalplerinin huşû duyma zamanı gelmedi mi? Kendilerine daha önce kitap verilip de böylece üzerinden uzun zaman geçince, artık (zikri unuttukları için) kalpleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasıklardır.

HADÎD SURESİ 16. Ayeti Muhammed Esed Meali

İmana ermiş olanların kalplerinin Allah'ı ve (kendilerine) indirilen hakikati anarken acizliklerini fark etmelerinin zamanı gelmedi mi? (Ve vakti gelmedi mi) kendilerine daha önce vahiy indirilmiş olanlara ve zamanın geçmesiyle kalpleri katılaşarak çoğu (bugün) yoldan sapmış olanlara benzememelerinin?

Muhammed Esed