Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Hadîd” kelimesinden almıştır. Hadîd, demir demektir.


وَالَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرُسُلِهِ أُوْلَئِكَ هُمُ الصِّدِّيقُونَ وَالشُّهَدَاء عِندَ رَبِّهِمْ لَهُمْ أَجْرُهُمْ وَنُورُهُمْ وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَحِيمِ ﴿١٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne âmenû bi allâhi ve rusuli-hî ulâike hum es sıddîkûne ve eş şuhedâu inde rabbi-him lehum ecru-hum ve nûru-hum ve ellezîne keferû ve kezzebû bi âyâti-nâ ulâike ashâbu el cahîmi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezîne ve onlar, ... olanlar
âmenû îmân ettiler (Allah'a ulaşmayı dilediler)
bi allâhi Allah'a
ve rusuli-hî ve onun resullerine
ulâike işte onlar
hum onlar
es sıddîkûne sıddıklar, sıddık olanlar
ve eş şuhedâu ve şehit olanlar, şehitler, şahitler
inde yanında, katında
rabbi-him onların Rab'leri
lehum onların vardır
ecru-hum onların ecirleri
ve nûru-hum ve onların nurları
ve ellezîne ve onlar, ... olanlar
keferû kâfir oldular, inkâr ettiler
ve kezzebû ve yalanladılar
bi âyâti-nâ âyetlerimizi
ulâike işte onlar
ashâbu halk
el cahîmi alevli ateş, cehennem

Ve, Allah’a ve O’nun Resûl’üne inananlar, işte onlar, onlar sıddıklardır ve şehitlerdir. Rab’lerinin yanında onların ecirleri ve nurları vardır. Ve inkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar cahîm (alevli ateş) halkıdır.

HADÎD SURESİ 19. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah'a ve resulüne inananlar var ya, özü sözü doğru kişiler onlardır. Rableri katında tanık olanlar/şehitlik mertebesine erenler de onlardır. Onların ödülleri ve ışıkları vardır. Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemin dostu olacaklardır.

Yaşar Nuri Öztürk