HADÎD SURESİ 20. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Hadîd” kelimesinden almıştır. Hadîd, demir demektir.
اعْلَمُوا أَنَّمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزِينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِي الْأَمْوَالِ وَالْأَوْلَادِ كَمَثَلِ غَيْثٍ أَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَاهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَكُونُ حُطَامًا وَفِي الْآخِرَةِ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَغْفِرَةٌ مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَانٌ وَمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ ﴿٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
i'lemû | biliniz |
ennemâ | ... olduğunu |
el hayâtu | hayat |
ed dunyâ | dünya |
leibun | oyun |
ve lehvun | ve oyalanma, eğlence |
ve zînetun | ve süs, ziynet |
ve tefâhurun | ve karşılıklı övünme |
beyne-kum | sizin aranızda |
ve tekâsurun | ve çokluk |
fî el emvâli | malda, mal konusunda |
ve el evlâdi | ve evlât, çocuklar |
ke | gibi |
meseli | onların misali, durumu, ... gibi |
gaysin | yağmur |
a'cebe | hoşuna gitti |
el kuffâre | (tohumu toprakla) örtenler, çiftçiler, ekinciler |
nebâtu-hu | onun bitkisi, ekini |
summe | sonra |
yehîcu | kurur, solar |
fe terâ-hu | o zaman onu görürsün |
musfarran | sararmış |
summe | sonra |
yekûnu | olur |
hutâmen | çer çöp, kırpıntı |
ve fî el âhirati | ve ahirette ... vardır |
azâbun | azap |
şedîdun | şiddetli |
ve magfiratun | ve mağfiret, bağışlanma, günahların sevaba çevrilmesi |
min allâhi | Allah'tan |
ve ridvânun | ve rıza, razı olma, hoşnutluk |
ve mâ | ve değil |
el hayâtu | hayatı |
ed dunya | dünya |
illâ | ancak, hariç, ...'den başka |
metâu | meta, dünyalık, geçici menfaatler |
el gurûri | aldanma, aldatıcı |
Dünya hayatının oyun, eğlence ve bir süs olduğunu bilin, aranızda bir övünme ve mal ve evlât çokluğudur. (Dünya hayatı), yağmurun bitirdiği, ekincinin hoşuna giden ekin gibidir. Bir süre sonra kurur, böylece onu sararmış görürsün. Sonra da o çöp olur. Ahirette şiddetli azap, Allah’tan mağfiret ve Allah’ın rızası vardır. Ve dünya hayatı aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
HADÎD SURESİ 20. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
İyi bilin ki (tek başına) bu dünya hayatı bir oyun ve oynaştan, albenili bir gösteri ve birbirinize karşı övünme yarışından, mal ve evlat çoğaltma hırsından ibaret olurdu. Bu (tiplerin sonu) şu yağmur meseline benzer: O (yağmurun) yeşerttikleri, çiftçileri/nankörleri pek sevindirir; sonrar kurur ve sen onu sararmış görürsün; en sonunda toz toprak olur. Ama ahirette (böyle olmayacak). Ya şiddetli bir mahrumiyet veya Allah'tan bir mağfiret ve hoşnutluk olacak: Zira (tek başına) bu dünya hayatı, aldatıcı ve geçici bir tatmin aracından başka bir şey değildir.
Mustafa İslamoğlu