HADÎD SURESİ 27. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Hadîd” kelimesinden almıştır. Hadîd, demir demektir.
ثُمَّ قَفَّيْنَا عَلَى آثَارِهِم بِرُسُلِنَا وَقَفَّيْنَا بِعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ وَآتَيْنَاهُ الْإِنجِيلَ وَجَعَلْنَا فِي قُلُوبِ الَّذِينَ اتَّبَعُوهُ رَأْفَةً وَرَحْمَةً وَرَهْبَانِيَّةً ابْتَدَعُوهَا مَا كَتَبْنَاهَا عَلَيْهِمْ إِلَّا ابْتِغَاء رِضْوَانِ اللَّهِ فَمَا رَعَوْهَا حَقَّ رِعَايَتِهَا فَآتَيْنَا الَّذِينَ آمَنُوا مِنْهُمْ أَجْرَهُمْ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ ﴿٢٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
summe | sonra |
kaffeynâ | ardarda gönderdik |
alâ âsâri-him | onların izleri üzerine |
bi rusuli-nâ | resûllerimizi |
ve kaffeynâ | ve ardarda gönderdik |
bi îsebni meryeme | Meryemoğlu İsa |
ve âteynâ-hu | ve ona verdik |
el incîle | İncil |
ve cealnâ | ve biz onu kıldık |
fî kulûbi | kalplerde |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
ittebeû-hu | ona tâbî oldular |
ra'feten | refet, şefkat, merhamet |
ve rahmeten | ve rahmet |
ve rahbânîyyeten | ve ruhbanlık |
ibtedeû-hâ | onu ihdas ettiler |
mâ ketebnâ-hâ | onu yazmadık, farz kılmadık |
aleyhim | onlara, onların üzerine |
illâ | ancak, hariç, ...'den başka |
ibtigâe | talep etmek, aramak |
rıdvane | rıza |
allâhi | Allah'ın |
fe | artık, böylece, oysa |
mâ raav-hâ | ona riayet etmediler |
hakka | hakkıyla, gerçek, doğru |
riayeti-hâ | onun riayeti |
fe | artık, böylece, oysa |
âteynâ | verdik |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
âmenû | âmenû oldular (yaşarken Allah'a ulaşmayı dilediler) |
min-hum | onlardan |
ecra-hum | onların ecirleri, mükâfatları |
ve kesîrun | ve çoğu |
min-hum | onlardan |
fâsikûne | fasıklar, fasık olanlar, fasık kimseler |
Sonra onların izleri üzerine resûllerimizi ardarda gönderdik. Ve Meryemoğlu İsa (A.S)’ı gönderdik ve O’na İncil’i verdik. Ve O’na tâbî olanların kalplerinde refet (şefkat) ve rahmet kıldık. Ve onlar, O’na ruhbanlık ihdas ettiler. Biz, Allah’ın rızasını ibtiga etmekten başkasını onlara farz kılmadık. Oysa O’na hakkıyla riayet etmediler. Böylece onlardan, âmenû olanların ecirlerini verdik ve onlardan çoğu fasıklardı.
HADÎD SURESİ 27. Ayeti Ali Ünal Meali
Sonra, o rasûl ve peygamberlerin izleri ardınca daha başka rasûllerimizi gönderdik ve nihayet Meryem oğlu İsa’yı gönderip, kendisine İncil’i verdik ve O’na uyanların kalblerine şefkat ve merhamet yerleştirdik. Uydurdukları ruhbanlığı ise Biz onlara farz kılmadık, ama bizzat kendileri Allah’ın rızasını kazanma arzusuyla onu icat ettiler; ne var ki, ona gerektiği şekilde riayet de etmediler. İçlerinde hakkıyla iman etmiş olanlara elbette mükâfatlarını veririz. Fakat, onların çoğu da yoldan çıkmış kimselerdir.
Ali Ünal