Medine döneminde inmiştir. 24 âyettir. Sûre, adını ikinci ayette geçen “el-Haşr” kelimesinden almıştır. Haşr, toplamak demektir.


وَالَّذِينَ جَاؤُوا مِن بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِإِخْوَانِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِالْإِيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فِي قُلُوبِنَا غِلًّا لِّلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا إِنَّكَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ ﴿١٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne câû min ba'di-him yekûlûne rabbe-nâ igfir lenâ ve li ihvâni-nâ ellezîne sebekû-nâ bi el îmâni ve lâ tec'al fî kulûbi-nâ gıllen li ellezîne âmenû rabbe-nâ inne- ke raûfun rahîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezîne ve onlar
câû geldiler
min ba'di-him onlardan sonra
yekûlûne derler
rabbe-nâ Rabbimiz
igfir mağfiret et
lenâ bizi
ve ve
li ihvâni-nâ kardeşlerimizi
ellezîne onlar
sebekû-nâ bizi geçtiler, bizden önce geçtiler
bi el îmâni îmân ile
ve ve
lâ tec'al kılma, yapma
fî kulûbi-nâ kalplerimizde
gıllen kin
li ellezîne olanlara
âmenû Allah'a ulaşmayı dileyenler
rabbe-nâ Rabbimiz
inne- ke muhakkak ki sen
raûfun rauf, şefkatli olan
rahîmun Rahîm esması ile tecelli eden, rahmet nuru gönderen

Ve onlardan sonra gelenler: “Rabbimiz bizi ve bizden önce îmân ile geçmiş (göç etmiş) olan kardeşlerimizi mağfiret et. Ve kalplerimizde âmenû olanlara karşı kin bırakma. Rabbimiz, muhakkak ki Sen; Rauf’sun, Rahîm’sin.” derler.

HAŞR SURESİ 10. Ayeti Celal Yıldırım Meali

Bunlardan sonra (imânları uğruna hicret edip) gelenler ise, «ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce imân eden kardeşlerimizi bağışla. Kalblerimizde imân edenlere karşı kin bırakma. Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli ve çok merhametlisin» (dediler).

Celal Yıldırım