HAŞR SURESİ 9. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Medine döneminde inmiştir. 24 âyettir. Sûre, adını ikinci ayette geçen “el-Haşr” kelimesinden almıştır. Haşr, toplamak demektir.
وَالَّذِينَ تَبَوَّؤُوا الدَّارَ وَالْإِيمَانَ مِن قَبْلِهِمْ يُحِبُّونَ مَنْ هَاجَرَ إِلَيْهِمْ وَلَا يَجِدُونَ فِي صُدُورِهِمْ حَاجَةً مِّمَّا أُوتُوا وَيُؤْثِرُونَ عَلَى أَنفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴿٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ellezîne | ve onlar |
tebevveu | konakladı, mesken edindi |
ed dâre | yurt |
ve el îmâne | ve îmân |
min kabli-him | onlardan önce |
yuhibbûne | severler |
men | kimse(ler) |
hâcera | hicret edenler |
ileyhim | onlara, kendilerine |
ve lâ yecidûne | ve bulunmaz |
fî sudûri-him | sadırlarında, göğüslerinde |
hâceten | hacet, ihtiyaç, rağbet |
mimmâ (min mâ) | şeyden |
ûtû | verildiler |
ve yu'sirûne | ve tercih ederler, üstün tutarlar |
alâ | üzerine, ...e |
enfusi-him | kendi nefsleri, kendileri |
ve lev kâne | ve olsa bile |
bi-him | onlara |
hasâsatun | ihtiyacı olma, muhtaç olma |
ve men | ve kim |
yûka | korunuyor |
şuhha | cimrilik afeti |
nefsi-hî | onun nefsi, kendi nefsi |
fe ulâike | o taktirde işte onlar |
hum | onlar |
el muflihûne | felâha erenler, kurtuluşa erenler |
Ve onlardan önce (Medine’yi) yurt edinmiş olup kalplerinde îmân yerleşmiş olanlar, kendilerine hicret eden kimseleri severler. Ve onlara verilenlerden (dağıtılan ganimetlerden) dolayı, kendileri onlara muhtaç olsa bile, gönüllerinde bir hacet (kaygı, haset) bulunmaz. Ve onları kendi nefslerine tercih ederler (üstün tutarlar). Ve kim nefsini cimrilikten korursa, o taktirde işte onlar, onlar felâha (kurtuluşa) erenlerdir.
HAŞR SURESİ 9. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Muhacirlerden önce, Medine’yi yurd ve iman evi edinenler, kendilerine hicret edib gelenlere sevgi beslerler. Onlara verilen şeylerden dolayı nefislerinde bir kaygı duymazlar; kendilerinde ihtiyaç bile olsa, (onları) nefisleri üzerine tercih ederler. Kim de nefsinin hırsından korunursa; işte bunlar (azabdan) kurtulanlardır.
Ali Fikri Yavuz