Mekke döneminde inmiştir. 99 âyettir. Sûre, adını 80. âyette geçen “Hicr” kelimesinden almıştır. Hicr, Medine’nin kuzeyinde vaktiyle Semûd kavminin yaşadığı bir yerin adıdır.


إِلَى يَومِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ ﴿٣٨﴾


HİCR SURESİ 38. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ilâ yevmi el vakti el ma'lûmi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ilâ yevmi güne kadar
el vakti el ma'lûmi malûm olan (bilinen) vakit

Malûm olan (bilinen) vaktin gününe kadar.

HİCR SURESİ 38. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(37-38) Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.

Diyanet İşleri

Malûm vaktin gelip çatacağı güne dek.

Abdulbaki Gölpınarlı

Allah katında bilinen vaktin gününe kadar...

Adem Uğur

"Bilinen süreç gelene kadar!"

Ahmed Hulusi

'Benim tarafımdan bilinen vaktin günü gelinceye kadar mühlet verilenlerdensin.'

Ahmet Tekin

Bilinen zamanın (dolacağı) güne kadar.'

Ahmet Varol

"Bilinen günün vaktine kadar."

Ali Bulaç

Allah katında bilinen bir vaktin gününe kadar...

Ali Fikri Yavuz

(37-38) Allah: «Sen, bilinen gun gelene kadar birakilanlardansin» dedi.

Bekir Sadak

(37-38) Allah da, «sen bilinen vaktin gününe kadar mühlet verilenlerdensin» dedi.

Celal Yıldırım

(37-38) Allah: 'Sen, bilinen gün gelene kadar bırakılanlardansın' dedi.

Diyanet İşleri (eski)

(37-38) Allah: Sen bilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu.

Diyanet Vakfi

'Bilinen vaktin gününe kadar....'

Edip Yüksel

(37-38) Haydi dedi: sen vakti ma'lûm gününe kadar mühlet verilenlerdensin

Elmalılı Hamdi Yazır

(37-38) Allah: «Haydi, sen bilinen zamanın gününe kadar mühlet verilenlerdensin!» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«Allah katında bilinen vaktin gününe kadar...»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

O belirli vaktin gününe kadar.

Seyyid Kutub

"Bilinen günün vaktine kadar."

Gültekin Onan

(37-38) Buyurdu: «O halde sen (ındallah) ma'lûm olan (bir) zamanın gününe kadar gecikdirilenlerdensin».

Hasan Basri Çantay

(37-38) (Allah:) 'Haydi, doğrusu sen, bilinen vaktin gününe (kıyâmete) kadar mühlet verilenlerdensin!' buyurdu.

Hayrat Neşriyat

Bilinen gün gelene kadar.

İbni Kesir

(tabii,) vakti (ancak Benim tarafımdan) bilinen o Gün'e kadar."

Muhammed Esed

(37-38) (Allah Teâlâ da) buyurdu ki: «Artık şüphe yok, sen mühlet verilmişlerdensin.» «Malum olan vakit gününe kadar.»

Ömer Nasuhi Bilmen

“Bilinen vaktin gününe kadar. ”

Ömer Öngüt

Vakti bilinen bir güne kadar..

Şaban Piriş

(37-38) "Haydi, buyurdu, belirli bir güne kadar sana müsaade edildi."

Suat Yıldırım

"O bilinen vaktin gününe kadar!"

Süleyman Ateş

«Bilinen günün vaktine kadar.»

Tefhim-ul Kuran

'Vakti belirli bir güne kadar.'

Ümit Şimşek

"Bilinen vaktin gününe kadar..."

Yaşar Nuri Öztürk

Tabii ki, vakti ancak benim tarafımdan bilinen, o güne kadar.”

Abdullah Parlıyan

(37-38) Allah, “Sen bilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin” buyurdu.

Bayraktar Bayraklı

(37-38) (Allah) buyurdu ki: “Öyleyse, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen (kıyamete) gün(ün)e kadar mühlet verilenlerdensin.”

Cemal Külünkoğlu

“Bilinen vaktin gününe kadar.”

Kadri Çelik

“Ama katımda malûm bulunan (Kıyamet) ân(ın)a kadar.”

Ali Ünal

"Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..."

Harun Yıldırım

(tabi ki, sadece tarafımdan) bilinen zaman doluncaya ve günü gelinceye kadar!"

Mustafa İslamoğlu

“bilinen vaktin gününe kadar!”

Sadık Türkmen

“Bilinen bir vakte kadar” dedi.

İlyas Yorulmaz

Malûm olan (bilinen) vaktin gününe kadar.

İmam İskender Ali Mihr