HUCURÂT SURESİ 11. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını dördüncü âyette geçen “Hucurât” kelimesinden almıştır. Hucurât odalar demektir. Burada Hz. Peygamber’in aile efradıyla birlikte ikamet ettiği odalar kastedilmektedir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا يَسْخَرْ قَومٌ مِّن قَوْمٍ عَسَى أَن يَكُونُوا خَيْرًا مِّنْهُمْ وَلَا نِسَاء مِّن نِّسَاء عَسَى أَن يَكُنَّ خَيْرًا مِّنْهُنَّ وَلَا تَلْمِزُوا أَنفُسَكُمْ وَلَا تَنَابَزُوا بِالْأَلْقَابِ بِئْسَ الاِسْمُ الْفُسُوقُ بَعْدَ الْإِيمَانِ وَمَن لَّمْ يَتُبْ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴿١١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey! (seslenme edatı) |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
âmenû | âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler |
lâ yeshar | alay etmesin |
kavmun | bir kavmin |
min kavmin | bir kavim |
asâ | umulur ki, belki |
en yekûnû | olurlar |
hayran | daha hayırlı |
min-hum | onlardan |
ve lâ nisâun | ve kadınlar ... olmasın, yapmasın |
min nisâin | kadınlar |
asâ | belki, umulur ki |
en yekunne | olurlar |
hayran | daha hayırlı |
min-hunne | onlardan |
ve lâ telmizû | ve ayıplamayın |
enfuse-kum | nefsleriniz, birbiriniz |
ve lâ tenâbezû | ve çağırmayın |
bi | ile |
el elkâbi | lâkaplar, takma isimler |
bi'se | (ne) kötü |
el ismu | isim |
el fusûku | fasık |
ba'de | sonra |
el îmâni | îmân |
ve men | ve kim |
lem yetub | tövbe etmez |
fe ulâike | işte onlar |
hum | onlar |
ez zâlimûne | zalimler |
Ey âmenû olanlar! Bir kavim, (başka) bir kavimle alay etmesin. Belki onlar (alay edilenler) diğerlerinden daha hayırlıdır. Ve kadınlar da diğer kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden (diğerleri) daha hayırlıdırlar. Ve birbirinizi ayıplamayın. Kötü lâkaplarla çağırmayın. Îmândan sonra fasık isimler ne kötü. Ve kim tövbe etmezse, işte o zaman onlar zalimdirler.
HUCURÂT SURESİ 11. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Siz ey iman edenler! Hiçbir kişi ve zümre bir diğer kişi ve zümreyi alaya alıp hor görmesin: belki diğerleri berikilerden daha değerli olabilirler. Yine bir kısım kadınlar da diğerlerini (böyle) görmesinler: ötekiler onlardan daha değerli olabilir. Asla birbirinizi itibardan düşürmek için karalamayın ve (kötü) lakaplar takarak yaralamayın: iman ettikten sonra sapıklıkla anmak-anılmak ne berbat bir şey! Ve kim (bu tür davranışlardan) pişmanlık duyup vazgeçmezse, işte zalim olanlar onlardır.
Mustafa İslamoğlu