Medine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını dördüncü âyette geçen “Hucurât” kelimesinden almıştır. Hucurât odalar demektir. Burada Hz. Peygamber’in aile efradıyla birlikte ikamet ettiği odalar kastedilmektedir.


وَاعْلَمُوا أَنَّ فِيكُمْ رَسُولَ اللَّهِ لَوْ يُطِيعُكُمْ فِي كَثِيرٍ مِّنَ الْأَمْرِ لَعَنِتُّمْ وَلَكِنَّ اللَّهَ حَبَّبَ إِلَيْكُمُ الْإِيمَانَ وَزَيَّنَهُ فِي قُلُوبِكُمْ وَكَرَّهَ إِلَيْكُمُ الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْيَانَ أُوْلَئِكَ هُمُ الرَّاشِدُونَ ﴿٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

va'lemû enne fî-kum resûlu allâhi lev yutîu-kum fî kesîrin min el emri le anittum ve lâkinne allâhe habbebe ileykum el îmâne ve zeyyene-hu fî kulûbi-kum ve kerrahe ileykum el kufre ve el fusûka ve el isyâne ulâike hum er râşidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
va'lemû ve biliniz
enne ... olduğunu
fî-kum sizin içinizde, aranızda
resûlu allâhi Allah'ın Resûl'ü
lev eğer, şâyet, ise, olsa
yutîu-kum size tâbî olur, uyar, itaat eder
fî kesîrin çoğunda
min el emri işlerden, işlerde
le mutlaka
anittum siz sıkıntıya düşerdiniz
ve lâkinne ve lâkin, fakat
allâhe Allah
habbebe sevdirdi
ileykum size
el îmâne îmân
ve zeyyene-hu ve onu müzeyyen kıldı, süsledi
fî kulûbi-kum kalplerinizde
ve kerrahe ve kerih, çirkin gösterdi
ileykum size
el kufre küfrü
ve el fusûka ve fısk
ve el isyâne ve isyan
ulâike işte onlar
hum onlar
er râşidûne irşad olanlar

Ve aranızda Allah’ın Resûl'ü olduğunu biliniz. Eğer işlerin çoğunda size itaat etseydi, mutlaka sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size îmânı sevdirdi ve onu kalplerinizde müzeyyen kıldı. Küfrü, fıskı ve isyanı size kerih gösterdi. İşte onlar, onlar irşad olanlardır.

HUCURÂT SURESİ 7. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Bilin ki, içinizde ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Allah’ın Rasulü, onun sünneti vardır. Şâyet o, idare, savunma ve dünyevî işlerin birçoğunun planlamasında size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş, akıllarınızda, kalplerinizde onu süsleyip güzelleştirmiştir. Küfre, hak dinin, doğru ve mantıklı düşünmenin dışına çıkmaya, fâsıklığa, bozgunculuğa, Allah’ın emirlerine isyana karşı da sizde tiksinti uyandırmıştır. İşte doğru huzurlu ve aydınlık yolu bulanlar onlardır.

Ahmet Tekin