HÛD SURESİ 100. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
ذَلِكَ مِنْ أَنبَاء الْقُرَى نَقُصُّهُ عَلَيْكَ مِنْهَا قَآئِمٌ وَحَصِيدٌ ﴿١٠٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
zâlike
min enbâi
el kurâ
nekussu-hu
aleyke
min-hâ
kâimun
ve hasîdun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
zâlike | işte bu |
min enbâi | haberlerden |
el kurâ | beldeler, ülkeler |
nekussu-hu | onu anlatıyoruz, kıssa ediyoruz |
aleyke | sana |
min-hâ | ondan |
kâimun | ayakta kalan (izleri hâlâ duran) |
ve hasîdun | ve hasat edilmiş olan (izleri silinmiş olup izi kalmayan) |
İşte bu sana anlattığımız, beldelerin haberlerindendir. Onlardan ayakta kalanlar (izleri hâlâ duranlar) ve hasat olanlar (izleri silinmiş olanlar) vardır.
HÛD SURESİ 100. Ayeti Suat Yıldırım Meali
İşte sana bildirdiğimiz bu haberler, helâk olmuş diyarların haberleri. Onların kiminin izleri hâlâ dururken, kimi biçilmiş ekin gibi yok olmuştur.
Suat Yıldırım