Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.


وَكَذَلِكَ أَخْذُ رَبِّكَ إِذَا أَخَذَ الْقُرَى وَهِيَ ظَالِمَةٌ إِنَّ أَخْذَهُ أَلِيمٌ شَدِيدٌ ﴿١٠٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kezâlike ahzu rabbi-ke izâ ehaze el kurâ ve hiye zâlimetun inne ahze-hu elîmun şedîdun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kezâlike ve onun gibi, böyle, böylece
ahzu yakalaması, alması
rabbi-ke senin Rabbin
izâ olduğu zaman
ehaze aldı, yakaladı
el kurâ belde, ülke, ülkeler, ülke halkı
ve hiye ve o
zâlimetun zulmetmek, zulüm işlemek, zalimdir
inne muhakkak, gerçekten
ahze-hu onun yakalaması, cezası
elîmun elîm, acı
şedîdun şiddetli

Halkı zalim olan ülkeleri ahzettiği zaman senin Rabbinin yakalaması işte böyledir. Onun ahzı (yakalaması), muhakkak ki çok şiddetlidir, çok elîmdir.

HÛD SURESİ 102. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Baskıyı, zulmü, işkenceyi, isyanı ve küfrü alışkanlık haline getiren, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen bir memleketi cezalandırırken, senin Rabbin işte böyle cezalandırır. Onun cezalandırması çok can yakıcı, çok inletici, çok müthiştir.

Ahmet Tekin