HÛD SURESİ 108. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
وَأَمَّا الَّذِينَ سُعِدُواْ فَفِي الْجَنَّةِ خَالِدِينَ فِيهَا مَا دَامَتِ السَّمَاوَاتُ وَالأَرْضُ إِلاَّ مَا شَاء رَبُّكَ عَطَاء غَيْرَ مَجْذُوذٍ ﴿١٠٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve emmâ
ellezîne suidû
fe
fî el cenneti
hâlidîne
fî-hâ
mâ dâmeti
es semâvâtu
ve el ardu
illâ
mâ şâe
rabbu-ke
atâen
gayra
meczûzin
(gayre meczûzin)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(gayre meczûzin)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve emmâ | ve fakat |
ellezîne suidû | mutlu olanlar, said olanlar |
fe | artık, böylece |
fî el cenneti | cennette |
hâlidîne | ebedî kalanlar |
fî-hâ | onun içinde, orada |
mâ dâmeti | devam ettikçe, durduğu müddetçe |
es semâvâtu | gökler, semalar |
ve el ardu | ve yeryüzü, arz |
illâ | başka, hariç |
mâ şâe | dilediği şey |
rabbu-ke | senin Rabbin |
atâen | lütuf, bağış, ihsan olarak |
gayra | olmayan |
meczûzin
(gayre meczûzin) |
kesinti, kesilmiş
: (kesintisiz, devamlı, kesilmeyen) |
Fakat mutlu olanlar, artık cennettedir. (Cennetlerin) semaları ve arzı durdukça, Rabbinin dilediği şey (cenneti yok etmeyi dilemesi) hariç, onlar orada ebedî kalanlardır (kalacaklardır).
HÛD SURESİ 108. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mutlu olanlarsa, Allah’a kulluk ve ibadetleri, iyilikleri dolayısıyla Cennettedirler. Rabbinin sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan hal, daha büyük mükâfatlar müstesna, gökler ve yer daim olup durdukça, orada ebedî yaşayacaklar. Bu, ardı arkası kesilmeyen bir lütuf, bir ihsandır.
Ahmet Tekin