HÛD SURESİ 118. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
وَلَوْ شَاء رَبُّكَ لَجَعَلَ النَّاسَ أُمَّةً وَاحِدَةً وَلاَ يَزَالُونَ مُخْتَلِفِينَ ﴿١١٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lev
şâe
rabbu-ke
le ceale
en nâse
ummeten
vâhideten
ve lâ yezâlûne
muhtelifîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev | ve eğer, olsa bile |
şâe | diledi |
rabbu-ke | senin Rabbin |
le ceale | elbette kıldı, yaptı |
en nâse | insanlar |
ummeten | bir ümmet |
vâhideten | tek, bir |
ve lâ yezâlûne | ve devam edecek (bitmeyecek, zail olmayacak) |
muhtelifîne | çeşitli anlaşmazlıklar, ihtilâflar |
Ve Rabbin, şâyet dileseydi insanları tek bir ümmet yapardı. Oysa ihtilâflar devam edecek.
HÛD SURESİ 118. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(118-119) Eğer Rabbin dileseydi bütün insanları hakta ittifak eden bir tek ümmet yapardı. Fakat O bunu irade etmediğinden ittifak etmemişlerdir ve işte böylece ihtilaf eder vaziyette devam edeceklerdir. Ancak Rabbinin lütfederek hakta birleşmeyi nasib ettiği kimseler bunun dışındadır. Esasen O, insanları bunun için yaratmıştır. Böylece, Rabbinin "Ben cehennemi, bütün cin ve insanlardan müstehak olanlarla dolduracağım." sözü gerçekleşecektir.
Suat Yıldırım