HÛD SURESİ 120. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
وَكُلاًّ نَّقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنبَاء الرُّسُلِ مَا نُثَبِّتُ بِهِ فُؤَادَكَ وَجَاءكَ فِي هَذِهِ الْحَقُّ وَمَوْعِظَةٌ وَذِكْرَى لِلْمُؤْمِنِينَ ﴿١٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kullen
nakussu
aleyke
min enbâi
er rusuli
mâ
nusebbitu
bi-hi
fuâde-ke
ve câe-ke
fî hâzihi
el hakku
ve mev'ızatun
ve zikrâ
li el muminîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kullen | ve hepsini, hepsi |
nakussu | anlattık, naklettik |
aleyke | sana |
min enbâi | haberlerden |
er rusuli | resûller |
mâ | şey |
nusebbitu | sabitleştiririz, sağlamlaştırırız |
bi-hi | onunla |
fuâde-ke | senin kalbindeki idrak hassasını (fiziğin ötesine açık idrak) |
ve câe-ke | ve sana geldi |
fî hâzihi | bunda |
el hakku | hak |
ve mev'ızatun | ve öğüt |
ve zikrâ | ve zikir |
li el muminîne | mü'minler için, mü'minlere |
Ve sana anlattığımız şeylerin hepsi, resûllerin haberlerindendir. Onlarla senin kalbindeki fuad hassasını (fiziğin ötesindeki idrak) sağlamlaştırırız. Ve bunda (bu haberlerde) sana hak, mü’minlere öğüt ve zikir geldi.
HÛD SURESİ 120. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Peygamberlerin haberlerinden, senin kalbini takviye edecek her şeyi sana anlatıyoruz. Bu sûrede de sana hak ve gerçek, müminlere de bir öğüt ve talimat gelmiştir.
Suat Yıldırım