Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.


أَفَمَن كَانَ عَلَى بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّهِ وَيَتْلُوهُ شَاهِدٌ مِّنْهُ وَمِن قَبْلِهِ كِتَابُ مُوسَى إَمَامًا وَرَحْمَةً أُوْلَئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِ وَمَن يَكْفُرْ بِهِ مِنَ الأَحْزَابِ فَالنَّارُ مَوْعِدُهُ فَلاَ تَكُ فِي مِرْيَةٍ مِّنْهُ إِنَّهُ الْحَقُّ مِن رَّبِّكَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يُؤْمِنُونَ ﴿١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e fe men kâne alâ beyyinetin min rabbi-hi ve yetlû-hu şâhidun min-hu ve min kabli-hi kitâbu mûsâ imâmen ve rahmeten ulâike yu'minûne bi-hi ve men yekfur bi-hi min el ahzâbi fe en nâru mev'ıdu-hu fe lâ teku fî miryetin min-hu innehu el hakku min rabbi-ke ve lâkinne eksere en nâsi lâ yu'minûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e fe men artık (o) kimse mi
kâne oldu
alâ beyyinetin kesin bir delil üzerinde
min rabbi-hi onun (kendi) Rabbinden
ve yetlû-hu ve onu okur / ona tâbî olur
şâhidun şahittir
min-hu ondan
ve min kabli-hi ve ondan önce
kitâbu mûsâ Musa'nın kitabı
imâmen bir imam, bir rehber (önder) olarak
ve rahmeten ve rahmet olarak
ulâike işte onlar
yu'minûne inanırlar (mü'mindirler)
bi-hi ona
ve men ve kimse
yekfur inkâr eder
bi-hi onu
min el ahzâbi hiziplerden, topluluklardan
fe en nâru böylece ateş
mev'ıdu-hu ona vaadedilen yer
fe lâ teku öyleyse olma
fî miryetin şüphe içinde, şüphede
min-hu ondan
innehu el hakku (muhakkak ki o) çünkü o haktır
min rabbi-ke senin Rabbinden
ve lâkinne ve lâkin, fakat
eksere en nâsi insanların çoğu
lâ yu'minûne inanmazlar, mü'min olmazlar

Artık O’nun (Allah) tarafından bir şahitin, onu okuduğu kimse mi Rabbinden kesin bir delil üzerinde oldu ki; ondan önce bir imam (rehber) ve bir rahmet olarak Musa (a.s)’ın kitabı var(dır)? İşte onlar, ona inanırlar. Ve bir topluluktan onu inkâr eden, böylece ona vaadedilen yeri, ateş olan kimse mi (Rabbinden kesin bir delil üzerinde oldu)? Bundan sonra ondan şüphe içinde olma. Çünkü o, senin Rabbinden bir haktır. Lâkin insanların çoğu mü’min olmazlar (inanmazlar).

HÛD SURESİ 17. Ayeti Muhammed Esed Meali

O halde, (hiç dünya hayatından ötesini umursamayan biriyle) Rabbinin katından apaçık bir kanıta dayanan kimse bir tutulabilir mi? O kanıt ki, Onun katından olan (bu) tanıklık belgesiyle ulaştırılmaktadır, hem de ondan önce (bir tanıklık belgesi), bir rehber ve rahmet olarak Musaya vahyedilen kitap da ortada iken. Onlar, (bu mesajı anlayan kimseler, işte yalnız onlar) o mesaja inanırlar; ama (düşmanlık için) örgütlenmiş inkarcılarınsa (ahirette) varacakları yer ateştir. Bunun içindir ki, bu (vahyin gerçekliğinden) asla bir şüphen olmasın: o elbette Rabbinden (gelen) bir gerçektir, insanların çoğu ona inanmasa da.

Muhammed Esed