HÛD SURESİ 27. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
فَقَالَ الْمَلأُ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِن قِوْمِهِ مَا نَرَاكَ إِلاَّ بَشَرًا مِّثْلَنَا وَمَا نَرَاكَ اتَّبَعَكَ إِلاَّ الَّذِينَ هُمْ أَرَاذِلُنَا بَادِيَ الرَّأْيِ وَمَا نَرَى لَكُمْ عَلَيْنَا مِن فَضْلٍ بَلْ نَظُنُّكُمْ كَاذِبِينَ ﴿٢٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe kâle el meleu | o zaman ileri gelenler dedi |
ellezîne keferû | inkâr edenler, kâfirler |
min kavmi-hi | onun kavminden |
mâ nerâ-ke | biz, seni görmüyoruz |
illâ beşeren | beşerden başka |
misle-nâ | bizim gibi |
ve mâ nerâ-ke | ve görmüyoruz seni |
ittebea-ke | sana tâbî oldu |
illellezîne (illâ ellezîne) | o kimselerden başka |
hum | onlar |
erâzilu-nâ | bizden aşağı (fakir, zayıf ve aciz) |
bâdiye | basit olan, düşünmeden olan |
er re'yi | görüş, rey |
ve mâ nerâ | ve biz görmüyoruz |
lekum | sizi (sizin için) |
aleynâ | bizim üzerimizde |
min fadlin | bir ihsan, üstünlük olarak, üstün, bir fazl |
bel | bilâkis, aksine |
nezunnu-kum | sizi zannediyoruz |
kâzibîne | yalanlayanlar, yalancılar |
O zaman kavminden inkâr eden kimselerin ileri gelenleri (şöyle) dedi: “Biz seni, bizim gibi beşerden başka (olarak) görmüyoruz. Ve bizden aşağı (fakir, zayıf, aciz) olan basit görüş sahibi kimselerden başkasının da sana tâbî olduğunu görmüyoruz. Ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilâkis sizleri yalancı zannediyoruz.”
HÛD SURESİ 27. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Buna karşı halkının ileri gelen kâfirleri hep birden kalkıp: "Bize göre, sen sadece bizim gibi bir insansın, bizden farkın yoktur. Hem sonra senin peşinden gidenler toplumumuzun en düşük kimseleri, bu da gözler önünde!Ayrıca sizin bize karşı bir meziyetiniz olduğunu da görmüyoruz. Bilâkis sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz" dediler.
Suat Yıldırım