HÛD SURESİ 28. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
قَالَ يَا قَوْمِ أَرَأَيْتُمْ إِن كُنتُ عَلَى بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّيَ وَآتَانِي رَحْمَةً مِّنْ عِندِهِ فَعُمِّيَتْ عَلَيْكُمْ أَنُلْزِمُكُمُوهَا وَأَنتُمْ لَهَا كَارِهُونَ ﴿٢٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâle
yâ kavmi
e raeytum
in kuntu
alâ beyyinetin
min rabbî
ve âtâ-nî
rahmeten
min indi-hî
fe ummiyet
aleykum
e
nulzimu-kum-(û)-hâ
ve entum
lehâ
kârihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
yâ kavmi | ey kavmim |
e raeytum | sizin reyiniz, görüşünüz mü |
in kuntu | eğer ben isem |
alâ beyyinetin | bir beyyine, kesin, delil üzerinde |
min rabbî | Rabbimden |
ve âtâ-nî | ve bana verdi |
rahmeten | bir rahmet |
min indi-hî | onun katından |
fe ummiyet | gizli tutuldu (saklandı) |
aleykum | size |
e | mi |
nulzimu-kum-(û)-hâ | sizi ona mecbur tutalım (zorlayalım) (elzem, mecbur, gerekli) |
ve entum | ve siz |
lehâ | onu |
kârihûne | kerih görenler, hoşlanmayanlar |
Dedi ki: “Ey kavmim! Sizin reyiniz (görüşünüz) bu mu? Eğer ben, Rabbimden bir beyyine üzerinde isem ve bana Kendi katından bir rahmet verdi ise ve artık o, size gizli tutulduysa ve siz onu kerih görüyorken, sizi ona mecbur mu edelim (zorlayalım mı)?”
HÛD SURESİ 28. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Nuh şöyle cevap verdi: "Ey benim halkım! Düşünün bir kere: Ya ben Rabbimden gelen çok âşikâr bir belgeye, kesin delile dayanıyorsam, ya O, bana tarafından bir nübüvvet vermiş, bunlar size gizli kalmış da siz görememişseniz?Ne yapalım, istemediğiniz o rahmete girmeye sizi zorlayabilir miyiz?"
Suat Yıldırım