HÛD SURESİ 40. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
حَتَّى إِذَا جَاء أَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُ قُلْنَا احْمِلْ فِيهَا مِن كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَأَهْلَكَ إِلاَّ مَن سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ وَمَنْ آمَنَ وَمَا آمَنَ مَعَهُ إِلاَّ قَلِيلٌ ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
hattâ
izâ câe
emru-nâ
ve fâret tennûru
kulnâ
ıhmil
fî-hâ
min kullin
zevceynisneyni
ve ehle-ke
illâ
men
sebeka
aleyhi el kavlu
ve men
âmene
ve mâ âmene
mea-hu
illâ
kalîlun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
hattâ | olunca, o zaman |
izâ câe | geldiği zaman, gelince |
emru-nâ | emrimiz |
ve fâret tennûru | ve tennur kaynadı (feveran etti) |
kulnâ | dedik |
ıhmil | bindir, yükle |
fî-hâ | onun içine, ona |
min kullin | hepsinden, herşeyden, her cinsten |
zevceynisneyni | iki unsurdan oluşan (bir dişi ve bir erkek) bir çift |
ve ehle-ke | ve aileni, senin ehlini |
illâ | ancak, dışında, ...den başka |
men | kimse |
sebeka | geçti |
aleyhi el kavlu | onların üzerlerine söz, onlar hakkında söz |
ve men | ve kimse |
âmene | âmenû oldu (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı, mülâki olmayı diledi) |
ve mâ âmene | ve âmenû olmadı |
mea-hu | onunla beraber |
illâ | ...'den başka |
kalîlun | (çok) az |
Ve emrimiz gelince, tennur kaynadı. “O zaman herşeyden, iki unsurdan oluşan (bir dişi ve bir erkek) bir çifti ve haklarında söz geçmiş olanlar (boğulacakların sözü: âyet-37) hariç, aileni ve âmenû olanları onun içine yükle.” dedik. Az kişiden başkası, onunla beraber âmenû olmadı.
HÛD SURESİ 40. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Nihâyet emrimiz geldiği ve tennur kaynadığı vakit dedi ki: «Onun içine herbirinden ikişer çift ve aleyhine hüküm sabketmiş olandan maada ehlini ve imân etmiş olanları yükle.» Ve maamafih pek azından başkası onunla beraber imân etmemişti.
Ömer Nasuhi Bilmen