HÛD SURESİ 42. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
وَهِيَ تَجْرِي بِهِمْ فِي مَوْجٍ كَالْجِبَالِ وَنَادَى نُوحٌ ابْنَهُ وَكَانَ فِي مَعْزِلٍ يَا بُنَيَّ ارْكَب مَّعَنَا وَلاَ تَكُن مَّعَ الْكَافِرِينَ ﴿٤٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve hiye
tecrî
bi-him
fî mevcin
ke el cibâli
ve nâdâ
nûhun
ibne-hu
ve kâne
fî
ma'zilin
yâ buneyye irkeb
mea-nâ
ve lâ tekun
mea
el kâfirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve hiye | ve o (gemi) |
tecrî | akar, yüzer |
bi-him | onlarla |
fî mevcin | dalgalar içinde |
ke el cibâli | dağlar gibi |
ve nâdâ | ve seslendi |
nûhun | Nuh (a.s) |
ibne-hu | oğluna |
ve kâne | oldu, idi |
fî | içinde, ...de |
ma'zilin | ayrı yer, kenar |
yâ buneyye irkeb | ey oğlum bin |
mea-nâ | bizimle beraber |
ve lâ tekun | ve olma |
mea | beraber |
el kâfirîne | kâfirler |
Ve o (gemi) onlarla, dağ gibi dalgalar içinde yüzüyordu. Ve Nuh(a.s), ayrı bir yerde duran oğluna seslendi: “Ey oğulcuğum, bizimle beraber bin ve kâfirlerle beraber olma!”
HÛD SURESİ 42. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Gemi onları dağlar gibi dalgalar arasından geçirirken, Nuh biraz ötede olan oğluna: "Evladım, gel sen de bizimle gemiye bin de kâfirlerle beraber kalma!" diye seslendi.
Suat Yıldırım