Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.


قِيلَ يَا نُوحُ اهْبِطْ بِسَلاَمٍ مِّنَّا وَبَركَاتٍ عَلَيْكَ وَعَلَى أُمَمٍ مِّمَّن مَّعَكَ وَأُمَمٌ سَنُمَتِّعُهُمْ ثُمَّ يَمَسُّهُم مِّنَّا عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٤٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kîle yâ nûhu ıhbıt bi selâmin min-nâ ve berakâtin aleyke ve alâ umemin mimmen (min men) meâ-ke ve umemun se numettiu-hum summe yemessu-hum min-nâ azâbun elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kîle denildi
yâ nûhu ıhbıt ey Nuh (a.s) in
bi selâmin selâmetle
min-nâ bizden
ve berakâtin ve bereketlerle
aleyke senin üzerine, sana
ve alâ umemin ve ümmetler, toplumlar üzerine
mimmen (min men) olan kimselerden
meâ-ke seninle beraber
ve umemun ve ümmetler
se numettiu-hum onları metalandıracağız, faydalandıracağız
summe sonra
yemessu-hum onlara dokunacak
min-nâ bizden
azâbun elîmun elîm azap, acı azap

(Şöyle) denildi: “Ey Nuh, sana ve seninle beraber olan ümmetlere (toplumlara) Bizden bir selâmetle, bereketlerle in! Ve (bazı) ümmetler (olacak ki), onları metalandıracağız (faydalandıracağız). Sonra onlara Bizden elîm (acı) azap dokunacak.”

HÛD SURESİ 48. Ayeti Muhammed Esed Meali

Bunun üzerine (Nuh'a) "Ey Nuh!" denildi, "Sana ve seninle beraber (olanlara; senin ve) onlar(ın soyun)dan gelecek olan (iyi) insanlara katımızdan bir barış ve güvenlik, bir bolluk bereket (vaadi) ile gemiden in. Fakat (senin ve onların soyundan gelecek olan zalim ve inkarcı) insanlara gelince, Biz onların (bu dünyada belli bir süre) tutunup geçinmelerine fırsat verecek, sonra da başlarına katımızdan bir azap saracağız."

Muhammed Esed