Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.


قَالُواْ يَا هُودُ مَا جِئْتَنَا بِبَيِّنَةٍ وَمَا نَحْنُ بِتَارِكِي آلِهَتِنَا عَن قَوْلِكَ وَمَا نَحْنُ لَكَ بِمُؤْمِنِينَ ﴿٥٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû yâ hûdu mâ ci'te-nâ bi beyyinetin ve mâ nahnu bi târikî âliheti-nâ an kavli-ke ve mâ nahnu leke bi muminîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
yâ hûdu ey Hud (a.s)
mâ ci'te-nâ bi bize getirmedin
beyyinetin delil, apaçık bir belge, bir beyyine, bir mucize
ve mâ nahnu ve biz değiliz, olmayız
bi târikî terkeden
âliheti-nâ ilâhlarımız
an kavli-ke senin sözünden (dolayı)
ve mâ nahnu ve biz değiliz, olmayız
leke sana
bi muminîne inananlar

“Ya Hud! Bize bir delil (mucize) getirmedin ve biz, senin sözünden dolayı ilâhlarımızı terketmeyiz. Ve biz, sana inanmayız.” dediler.

HÛD SURESİ 53. Ayeti Muhammed Esed Meali

(Soydaşları:) "Ey Hud!" dediler, "Bize (peygamber olduğunu kanıtlayan) açık bir delil, bir belge getirmedin; bu yüzden, senin bir tek sözünle tanrılarımızı bir kenara atıp sana inanacak değiliz.

Muhammed Esed