Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.


إِن نَّقُولُ إِلاَّ اعْتَرَاكَ بَعْضُ آلِهَتِنَا بِسُوَءٍ قَالَ إِنِّي أُشْهِدُ اللّهِ وَاشْهَدُواْ أَنِّي بَرِيءٌ مِّمَّا تُشْرِكُونَ ﴿٥٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

in nekûlu illâ ı'terâ-ke ba'du âliheti-nâ bi sûin kâle innî uşhidu allâhe veşhedû ennî berîun mimmâ (min mâ) tuşrikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
in nekûlu illâ biz ancak ..... deriz
ı'terâ-ke sana isabet etti, çarptı
ba'du bazı
âliheti-nâ ilâhlarımız
bi sûin sui olarak, kötülükle, fena halde
kâle dedi
innî muhakkak ki ben
uşhidu allâhe Allah'ı şahit tutuyorum
veşhedû ve şahit olun
ennî muhakkak ki ben, benim olduğuma
berîun berî, uzak
mimmâ (min mâ) tuşrikûne şirk koştuğunuz şeylerden

Biz ancak: “Bizim bazı ilâhlarımız, fena halde seni çarptı.” deriz. (Onlara şöyle) dedi: “Ben Allah’ı şahit tutuyorum. Ve sizin şirk koştuğunuz şeylerden benim muhakkak ki (kesinlikle), uzak (berî) olduğuma şahitlik edin!”

HÛD SURESİ 54. Ayeti Ömer Öngüt Meali

“Biz: 'Seni ilâhlarımızdan biri fenâ çarpmış!' demekten başka bir söz söyleyemeyiz. ” O da dedi ki: “Ben Allah'ı şâhit tutuyorum. Siz de şâhit olun ki, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım. ”

Ömer Öngüt