HÛD SURESİ 54. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
إِن نَّقُولُ إِلاَّ اعْتَرَاكَ بَعْضُ آلِهَتِنَا بِسُوَءٍ قَالَ إِنِّي أُشْهِدُ اللّهِ وَاشْهَدُواْ أَنِّي بَرِيءٌ مِّمَّا تُشْرِكُونَ ﴿٥٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
in nekûlu illâ | biz ancak ..... deriz |
ı'terâ-ke | sana isabet etti, çarptı |
ba'du | bazı |
âliheti-nâ | ilâhlarımız |
bi sûin | sui olarak, kötülükle, fena halde |
kâle | dedi |
innî | muhakkak ki ben |
uşhidu allâhe | Allah'ı şahit tutuyorum |
veşhedû | ve şahit olun |
ennî | muhakkak ki ben, benim olduğuma |
berîun | berî, uzak |
mimmâ (min mâ) tuşrikûne | şirk koştuğunuz şeylerden |
Biz ancak: “Bizim bazı ilâhlarımız, fena halde seni çarptı.” deriz. (Onlara şöyle) dedi: “Ben Allah’ı şahit tutuyorum. Ve sizin şirk koştuğunuz şeylerden benim muhakkak ki (kesinlikle), uzak (berî) olduğuma şahitlik edin!”
HÛD SURESİ 54. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(54-56) "Galiba tanrılarımızdan biri seni pek fena çarpmış!" demekten başka bir şey söyleyemeyiz. Hûd dedi ki: "Ben Allah’ı şahit tutuyorum, siz de şahid olun ki: ben sizin Allah’a şerik koştuklarınızdan hiç birini tanımıyorum. Artık hepiniz toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, hiç göz açtırmayın, hiç süre tanımayın. Ben benim de, sizin de Rabbiniz olan Allah’a dayanıp güvendim. Hiç bir canlı yoktur ki mukadderatı O’nun elinde olmasın. Rabbim elbette tam istikamet üzeredir."
Suat Yıldırım